Beşiktaş'tan resmi Dorukhan açıklaması!

Beşiktaş Kulübü İkinci Başkanı Adnan Dalgakıran, açıklamalarda bulunmuş oldu. Dalgakıran, kulübün mali yapısı, Bankalar Birliği anlaşması, UEFA’dan verilen ceza, TFF ve birçok mevzuyla ilgili açıklamalarda yapmış oldu.

“BUNLAR TESADÜFEN OLMUYOR-

Beşiktaş’ın bu sürem sergilediği performansla ilgili Adnan Dalgakıran; “Her insanın görmüş olduğu şeklinde takımımız ligde en iyi futbolu oynayan, mücadeleci ve her şeyden önemlisi arkadaşlık duygusu pekişmiş, geçmişteki kolej havasındaki Beşiktaş’ı hatırlatan bir yapıda. Doğal ki bunlar tesadüfen olmuyor. Ilk olarak şunu devamlı belirtmemiz gerekiyor ki inanılmaz bir yük devraldık ve burada Başkanımız Ahmet Nur Çebi’nin hakkaten gece gündüz ağır mücadelesiyle bu kulüp, şu ana kadar gelebildi. Bunun altını dev gibi çizmek isterim, fazlaca mühim. Hem de yönetimi, teknik ekibi ve futbolcularıyla sorunları hep beraber anlayış yöntemiyle aşarak kenetlenmiş vaziyette kulüp şu ana kadar geldi. Dolayısıyla takımımız bu futbolu oynamayı devam ettirdiği sürece naturel olarak şampiyonluğun en kuvvetli talibi.”

“FEDERASYONLA BU KONU GÖRÜŞÜLÜYOR-

Ziraat Türkiye Kupası Finali’nin Galatasaray derbisi oynanacağı iddiaları hakkında Dalgakıran; “Federasyonla olan ilişkilerimiz fazlaca kuvvetli. Meseleleri onlarla fazlaca açık bir halde konuşuyoruz. Beşiktaş’ın çıkarlarına aykırı şeyler olmaması için lüzumlu her türlü emekler yapılıyor. Fakat bunlar kamuoyunun gözü önünde yapılacak şeyler değil. Beşiktaş taraftarı da mevzuları minimum biz yöneticiler kadar takip ediyor. Hepimiz müsterih olsun. Aslına bakarsanız kulübün öyleki bir başkanı var ki iş dünyasında fazlaca görmediğim şekilde en ufak detaya bile hakim ve ilgileniyor. Mevzuyla ilgili yönetici ve ustalaşmış arkadaşlarımız devamlı federasyonla bağlantı halinde. Bu bahsettiğiniz mevzu da aslına bakarsanız görüşülüyor. Önümüzde 2-3 haftalık bir vakit dilimi var. Şartların gerektirdiği şekilde hamleler yapılacak. Burada yüzlerce mevzuyla ilgileniliyor. Bunların hepsin paylaşmamız mümkün değil. Bu şekilde olursa hedeflerimize gidemeyiz, netice alamayız.” 

“ŞU ANDA 300 MİLYON LİRA AÇIĞIMIZ VAR-

Bankalar Birliği anlaşmasının revize edilmesini değerlendiren Adnan Dalgakıran; “Bankalar Konsorsiyumu ile meydana getirilen antak kalma bir tek Beşiktaş için değil, öteki kulüpler için de dirimsel derecede mühim. Şu sebeple geçmişten dolayı kulüplerin geldiği durum tam bir batkı. Eğer bunlar kamuya mal olmuş kulüpler olmasaydı, 80 kere batıp kapatılmıştı. Kısa dönemde borçların ödenmesi isteniyordu ve kulübün 6-7 senelik gelirleri de temlik edilmişti. Kulübün kasasına 5 kuruş girmiyordu. Devraldığımız kulüp buydu. Ustalaşmış kadrolar bile kaçışmış, hepimiz kulübü terk etmişti. Biz bu şekilde bir ortamda inançla konuların üstüne gittik. Şu anda bankalarla meydana getirilen antak kalma, tüm problemleri çözmüyor. O şekilde bir şey yok. Yalnız borçları 9 yıla uzattık. Bu bizlere ne konu alıyor? Bizim şu anda minimum 300 milyon lira açığımız var. Bu açığı nasıl kapatacağız? Beşiktaş’ın gelirleriyle giderlerinin denk olması lazım. Şu demek oluyor ki faiz giderleri ile kulübün düzgüsel giderlerini karşılayacak bir gelir elde etmemiz lazım. Bunun için de kulübün gelirlerini senede 150-200 milyon lira artıya çıkarmamız lazım. Giderlerimizi de minimum 100 milyon lira seviyesinde kısmamız gerekiyor. Bu krizi o vakit çözmeye başlarız. Bizim yeni gelir kaynakları oluşturmamız gerekiyor, giderleri kısmamız gerekiyor, Futbol A.Ş.’yi zarardan çıkarmamız gerekiyor, yeni parlayacak adlar bulmamız gerekiyor, oralardan kaynak elde etmemiz gerekiyor.”

“15 MİLYON TARAFTARIN VARSA…-

Dijital projelerin önemini vurgulayan Dalgakıran; “Dijital alanda yeni gelir kaynakları oluşturacak projeler üretmeye çalışıyoruz. Bu tarz şeyleri da yakında taraftarımızın önüne çıkaracağız. Bu projeler, taraftarın da daha çok kulüple yakınlaşmasını sağlayacak. Fakat ilk olarak şunu yapmamız lazım. Bizim taraftarımızla bağlantı sağlayacağımız datayı oluşturmamız lazım. Kulübün ‘ 15 milyon taraftarı var’ diyoruz. 15 milyon taraftarın var ise hepsinin adı, yaşı, adresi ben de olması lazım. Benim de buna nazaran pazarlama ve öteki stratejilerimi, hatta taraftarın ne istediğini anında ölçebilecek sistemler geliştirmem lazım. Ilk olarak bazı dijital projelerle sahayı yokladık. Yandaş, bu işe kendiliğinde katılım gösteriyor mu? Bununla ilgili bilgiler elde ettik. Aslolan büyük ve ciddi projeler yakında. Hepimiz azca fazlaca tahmin ediyor fakat peş peşe gelecek.”

-SOKAKTAKİ HERHANGİ BİR İSİM DE YAPABİLİR-

Transferlerin kulübün mali yapısına nazaran yapılmasına dikkat çeken Adnan Dalgakıran; “Artık bizim bankalara asla döviz borcumuz yok. Bazı borçları da kapatarak direkt borç mevzusunda bankalarla muhatap olacağız. O da aslına bakarsak bir disiplin getirecek. Kurallar var, onun haricinde harcama yapmanız mümkün değil. Yeni spor yasası da geliyor. Kulüpler bu hale niye geldi, kim bu hale getirdi? Kulüplerde birinci derecede görevli başkandır. Eğer popülist davranırsanız, taraftarın ne istediği önemlidir fakat ekonominizle fazlaca ilgilenmiyor. Burada ortayı bulmanız lazım. Taraftarın keyif alacağı, zevk alacağı bir futbol takımını o kulübün mali yapısına uygun bütçelerle yaratmanız gerek. O vakit başarı göstermiş olmuş olursunuz. Yoksa kulübün gelecek gelirlerini de yiyerek har vurup harman savurarak x, y, z, isimlerini almayı sokaktaki herhangi bir isim de yapabilir. Şu sebeple menajerler aslına bakarsanız önünüze getiriyor. Bu sistemlerden çıkıp kendi scout sistemimizi oluşturmamız, altyapımızı güçlendirmemiz, kulübün hakkaten bir hedefi ve o hedefe giden stratejisi, yol haritası olması lazım.”

“BİRKAÇ YIL İÇİNDE BORÇLAR YÖNETİLEBİLİR HALE GELECEK- 

Borçların birkaç yıl içinde yönetilebilir hale gelebileceğinin müjdesini veren Dalgakıran; “Öteki bir husus da saydam olunması lazım. Karar vericileri denetleyen bir mekanizmanın olması lazım. Baktığınız vakit biz bu hale gelirken kulübün kongresi var, bir Denetim Kurulu var fakat kulübün bir halde batırılmasına bunlar engel olmuyor, tam tersi bu yolda alkışlıyorsunuz. Demek ki bizim tüzük değişikliği de yaparak yöneticiler, yanlış bir mali siyaset izlediği vakit buna ‘Dur’ diyecek mekanizmaları da kurmamız gerekiyor. Dolayısıyla Beşiktaş’ın ve öteki kulüplerin A’dan Z’ye tekrardan yapılanması gerekiyor. Aslına bakarsanız bu mekanizma olmadığı için de yeni spor yasasıyla yöneticilere yükümlülükler gelecek. Bunlarla beraber borçların yönetilebilir hale gelmesi gerekiyor. Eğer bir engel çıkmazsa birkaç yıl içinde bu borçlar yönetilebilir hale gelecek. Bu ne anlamına gelir? Şu demek oluyor ki kulüp zarar etmeyecek. Kulüp, faiz dışı fazla sağlayacak hale birkaç yıl içinde getirilebilir.”

“BU BİLEREK Mİ YAPILDI?”

Geçmişte herhangi bir sistemin kulüp yönetiminde uygulanmadığını ifade eden Adnan Dalgakıran; “Her şeyin bir plan dahilinde olması gerekiyor. Kanalizasyonlara falan bakmıyorsunuz fakat yukarıya her insanın görebileceği bir bina yapıyorsunuz. Bu bir popülizmdir. Altyapı yok, hesap yok, kitap yok, doğru muntazam bir bütçeleme yok, uyum yok, mali şeyler disiplin edilmemiş, şeffaflık yok. Böylesine inanılmaz bir kargaşa içerisindeydi. Bu bilerek mi yapılmış oldu ya da bunu yapmayı mı bilmiyorlardı, bilmiyorum. Şimdi bir sisteme oturuyoruz. Bir kere biz profesyonelleşmeye ehemmiyet veriyoruz. Yöneticinin görevi nedir? Strateji ve vizyonu ortaya koymaktır, uygulama profesyonellerdedir. Şu demek oluyor ki hesap verebilecek kişiler tarafınca yapılması gerekir. Yöneticiye hesap sormak kolay değil fakat profesyonele o iş için maaş veriyorsunuz. Yöneticilerin de bunu denetleyeceği bir sistem kurulmalı. Fakat bizde cemiyet goygoyculuğu fazlaca fazla vardır. Burada popülist olmamak gerekiyor. Beşiktaş topluluğu da Beşiktaş’ın mali yapısına daha çok hakim olmalı. Yalnız ‘Top çizgiyi geçti, geçmedi’ ile ilgilendiğiniz vakit yandaş olmuş olursunuz. Kulübün geleceğiyle, işleyiş biçimiyle, nasıl yönetileceğiyle ilgilenip buna haiz çıkarsanız o vakit topluluk olmuş olursunuz. Bizim topluluk olmamız lazım.”

-BEŞİKTAŞ KULÜNÜ BAŞKANI GEREKEN SAYGIYI HAK EDİYOR-

Beşiktaş’ı hakkaten sistemsel bir kulüp haline getirmeye çalıştıklarını özetleyen Dalgakıran; “Bir de şunu planlamamız gerekiyor. Bizde başarılar saman alevi şeklinde büyüyor, küçülüyor. 100 milyon Euro’luk bütçelerle şampiyon oluyorlar, sonrasında ağır mali krizler yaşayarak düşüyorlar. Bir dönem Avrupa’da başarı göstermiş, sonrasında 5 yıl ortalıkta yok. Niçin? Şu sebeple sistemsel olarak hareket edilmiyor. Yönetimler o günkü şartlarda ne var ise hepsini harcıyor, olmayan parayı da harcıyor, şampiyon oldun, oldun. Bunun sistem dahilinde yapılması gerekiyor. Ulusal Ekibi izledik, oyuncuların kaç tanesi yurt haricinde yetişmiş? Bir çok… Yurt haricinde 3 milyon Türk yaşıyor, Türkiye’de 85 milyon nüfus var. 85 milyonluk ülkede ulusal takımın yarısından çoğunu gurbetçi futbolcular oluşturuyor. Şu sebeple orada gençler bir sistemin içinde yetişiyor. Burada sistem yok. Kimse bunlarla ilgilenmeyip sonuçla ilgilenilmiş olduğu için ‘Ne yapıyorlar?’ diyorlar. Görünür olma şeklinde bir derdimiz yok. Beşiktaş’ı hakkaten sistemsel bir kulüp haline getirmeye çalışıyoruz. Bu kulübün bir başkanı var, sabah 8’den gece 12’ye kadar kulüple yatıp kalkıyor ve hiçbirimiz kendi işimizle bu şekilde uğraşmadık. Beşiktaş Kulübü Başkanı ihtiyaç duyulan saygıyı kesinlikle hak ediyor. Ufak de olsa art niyetli muhalif topluluklar var. Bunlar toplumsal medyada doğru şekilde bilgilendirmiyor. Buna fazlaca dikkat etmek gerekiyor. Taraftarların doğru bilgiler alabileceği alanlarla bağlantı kurması lazım. Şu sebeple tüm çıkar şeyleri kesildi.”

-UEFA, NEDEN CEZA VERDİ?-

UEFA’nın gelecek sürem gelirlerinin yüzde 15’inin kesileceğini açıklamasıyla ilgili ise Adnan Dalgakıran, şunları söylemiş oldu:

“Biz tüm futbolcularımızdan yüzde 15 indirim istedik. Fazlaca azca sayıda futbolcumuzdan bunu alabildik. Alamadıklarımızın da bir kısmı mahkemeye gitti. Mahkeme bir karar verdi, ‘Haziran sonuna kadar bunların paralarını ödeyin’ dedi. Ödeyeceğiz, mesele yok.”

“BEŞİKTAŞ, BAŞARILI OLMUŞ BİR ŞEYİ NİYE BOZSUN?”

Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın’ın sözleşmesiyle ilgili meydana getirilen tartışmalar hakkında Adnan Dalgakıran; “Beşiktaş yönetimi, tam anlamıyla hocasının arkasında. Fakat hepimiz bizlerden klasik şeyler bekliyor. Biz hocasının arkasında olanları gördük, 1 hafta sonrasında hoca gitti. Biz bu tür oyunların ardında değiliz. Biz hocamızın, teknik ekibimizin ve futbolcularımızın tam anlamıyla arkasındayız. Bir şey kanıtlama etmeye gerek yok. Teknik ekibimiz de bizlere güveniyor, ikimiz de onlara güveniyoruz. Bizim burada herhangi bir sorunumuz yok. Sergen hocanın sözleşmesi mevzusunda izahat halletmeye gerek yok. Her şey ortada. Beşiktaş, başarı göstermiş olmuş bir şeyi niye bozsun? Beşiktaş’ın bu şekilde problemi ve gündemi yok. Bir ihtimal insanoğlu sıkılıp da bir yerlerden mesele çıkarmaya çalışıyorlar.”

-DORUKHAN TOKÖZ CEVABI-

Dorukhan Toköz’ün sözleşmesi mevzusunda ise Dalgakıran; “Beşiktaş Kulübü, artık belirli bir plan çerçevesinde hareket edecek. Bu topluluk herkesten büyüktür. Çoğumuz gelip geçiciyiz. Biz burada bir hizmet yapıyoruz ve bunun ana noktası da her şeyi bir plana oturtmak. Beşiktaş’a kimin ne şekilde katkı vermesi gerektiğiyle ve o katkının maliyetinin ne olduğuyla ilgileniyoruz. Hiçbir şey olmazsa olmaz değil. Kalıcı olan kulüp ve kulübün ilkeleri. Kulübün ilkesi bozulmuş olduğu vakit futbolcuların da çalışanların da asla kimsenin saygısı olmaz. Kulübün bir bütçesi var. Bizim için esas olan bu prensipler uymak. Hepimiz kendine bir kıymet belirler, ikimiz de bir kıymet belirleriz. Sonrasında içi kazınmış kulüpleri, insanoğlu bırakır gider.”

“BEŞİKTAŞ’IN GELECEĞİ AYDINLIK”

“Taraftarımız, geleceğe ümitle baksın. Başkan Ahmet Nur Çebi, yönetim, teknik ekip ve futbolcularına güvensinler. Beşiktaş, bundan sonrasında akılla yönetilen bir kulüp. Tam bir sisteme oturulmuş olduğu vakit başarılarda sürekliliği olan bir hale gelecek. Sabredeceğiz. Artık bunların nasıl yapılması icap ettiğini bilen bir ekip var. Sürdürülebilir bir başarıyı konuşacağımız bir kulüp haline geleceğiz. Hep beraber olursak ve aramızdaki bozgunculara kulak asmazsak Beşiktaş’ın geleceği aydınlık olacak.”