Spor Kral Özel | Çağdaş Atan: Hayalim Avrupa'da çalışmak

Bu sürem kazansa da kaybetse de Aytemiz Alanyaspor’un oynadığı futbol akıllarda yer tutmaya devam ediyor. Beşiktaş’ta Sergen Yalçın’ın ekibinde yer edinen Uygar Atan ilk teknik direktörlük kariyerinde Alanyaspor’da büyük takdir topluyor. Peki, bu şekilde bir oyun oynatmaya nasıl karar verdi? Oyuncularına bu oyunu oynayacaklarını nasıl inandırdı? Hedefleri neler? Türkiye’nin son dönemde futbol toplumunda en oldukça konuşmuş olduğu isim olan Uygar Atan tüm bu sorularımızı içtenlikle yanıtladı.

‘Kendimi hazır hissetmeye başlamıştım’

Ben Alanyaspor’da çalıştıktan sonrasında da Başkan Hasan Çavuşoğlu ve kulüp profesyonelleri benimle irtibatı kesmediler. Benimle ilgili gelecek planları bulunduğunu anlatmaya başladılar. Ben de kendimi hazır hissetmeye başlamıştım. 

Alanyaspor’un başarı göstermiş teknik direktörü editörümüz Yakup Çınar’ın sorularını yanıtladı…

‘Hayal ettiğimizin ötesinde bir başlangıç oldu’

Başlangıcımız hayal ettiğimizin ötesinde oldu. Yeni bir oyuncu grubuyla sezona giriyorduk ve kafamızda bazı sual işaretleri vardı. İlk hazırlık maçında Ç.Rizespor’u 3-0 yendikten sonrasında oldukça büyük işler başarabileceğimizi düşünmeye başladık. Oyuna hükmetmeyi, rakipten top kazanma süresini oldukça kısa sürelere indirmeye çalıştığımızı sürem başlangıcında ifade etmiştim. Oyuncu grubumuz adım adım, her hafta üzerine koyarak iyi bir halde istediklerimizi uygulamaya devam etti. İlk 9 maçta 7 yengi 2 beraberlik bizlere itimat verdi. Oyuncular da keyif aldı ve süreç bu zamana kadar gelişti.

Geriden oyun kurma oyun planımın merkezinde’

Geriden oyun kurma benim oyunumun eğer olmazsa olmaz parçalarından biri. Teknik direktörlüğe karar verdikten sonrasında oyunumu kurgularken geriden oyun oluşturmayı oyun anlayışımın merkezine koymuştum. Geriden oyun kurmayla ilgili oldukça maç izledim, oldukça çözümleme yaptım. O yüzden bunu başarabileceğimi biliyordum. 

‘Merkezden hücumlarda sorun yaşayacağımızı düşünememiştik’

Sezona başlangıçta oyuna hükmedebileceğimizi biliyorduk. Bunu her geçen hafta daha da iyi hayata geçirmeye başladık. Topa haiz olma, yüksek şiddetli pres, rakiplerimize oyunumuzu tamamen kabul ettirmeye başladı. Bunun bizlere bir sorun olarak karşımıza çıkacağını düşünmemiştik. Fakat rakipler bizim merkezimizi daha çok oyuncuyla kapatmaya başlayınca sıkıntılar yaşamaya başladık. Benim de bir teknik adam olarak teşhisi koyup tedaviye başlamam gerekiyordu. Ondan sonra atak şekillerimizi çeşitlendirmeye çalıştık. Half Space’lere, Asist Zone’lara daha oldukça ehemmiyet verdik. Bu şekilde probleminin büyük kısmını çözdüğümüzü düşünüyorum. 

‘Bakasetas sonrası pas ritmimiz arttı’

Bakesatas’ın transferine onay verdim. Kulübe büyük bir gelir deposu olacaktı ve oyuncumun imgesel büyük takımlara gitmekti. Bizlere ve oyunumuza büyük katkıları oldu. Hak etmiş olduğu kontratı aldı, ona başarılar temenni ediyorum. Benim gayem kendimin büyük kontratlar alması değil oyuncularımızın büyük kontratlar alması ve market değerlerinin artması. Bakasetas sonrası doğal olarak ki güç kaybettik, skorer matematiği olan bir oyuncuyu kaybettik fakat dinamizmi artırma, pas ritmini hızlandırma şansı yakaladık. Kendimi de tecrübe etmek istedim. 10’suz neler yapabileceğim mevzusunda. Bakasetas gittikten sonrasında da iyi işler yaptığımızı düşünüyorum. 

‘Topu rakibe bırakma’ terimi oyunumuzu itibarsızlaştırıyor’

“Topu rakibe bırakma” terimi tamamen yaptığımız işi itibarsızlaştırmak benzer biçimde geliyor bana. Hem yaptığımız yüksek şiddetli presle rakiplerimizin oynamasına izin vermemeye çalışıyoruz hem de rakibin bizlerden topu acele almasına izin vermiyoruz. 3. bölgede en oldukça top kazanan takımız. Oyunun her bölgesinde rakipten bir yada iki şahıs fazla olarak bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bu kadar emek harcama, bu kadar oyun, bu kadar varyasyon ‘Topu rakibe bırakmayla’ karşılık bulmamalı diye düşünüyoruz. 

‘Asist Zone ve Half Space’leri son zamanda daha iyi kullanıyoruz’

Asist Zone ve Half Space’lerin kullanımı ilk başladığımız günden beri oyunumuzun atak kısmında devamlı mühim yer tutuyordu. Esasen total futbolda son zamanlarda tüm büyük ve mühim hocaların sahanın içinde ehemmiyet verdiği bölümler buralar. Bizim de beklerimizin, kanat oyuncularımızın, 8 numaralarımızın Half Space koşuları, Asist Zone’a inmeleri bizim atak oyunlarımızda büyük bir yer tutuyor. İki 8 numarayla sahaya yerleşiyoruz. 4-1-4-1 de kabul edebilirsiniz, 4-3-3 de… Half Space’leri bizim için daha mühim kılıyor. Bunu son zamanlarda oldukça iyi kullandığımızı düşünüyoruz.

‘Devletimizde oyun skor üstünden okunuyor’

Puan kaybetmeye başladığımız dönemde oyuncularımızın bu sisteme ne kadar inandıklarını gördük. Bu oyundan vazgeçmeyeceğimizi, keyif almaya ve vermeye devam edeceğimizi, oyunumuzu kusursuz hale getirmek istediğimizi futbolcularımıza net bir halde anlattık. Onlar da bunu harfiyen yerine getirmeye çalıştılar. Aslına bakarsak kaybederken de oldukça iyi oyunlar oynadık. Fakat vatanımızda oyun skor üstünden okunduğu için birazcık değişik yansıtıldı. Biz oyunumuzu değiştirmeyi düşünmedik, bir tek oyunumuzu geliştirmek adına dokunuşlar ve emekler yaptık. 

“Ligimizde oyun ve topun hızı oldukça yavaş”

Premier Lig ve son iki yılda bilhassa İtalya ligini daha oldukça izliyorum. İtalya Ligi’nde bilhassa hocalar derslerine iyi çalışıyorlar büyük bir değişiklik ve gelişim var. Matematik savaşlarına döndü. Sahanın her yerini kullanmaya başladılar. Bu liglere kıyasla bizim vatanımızda oyun ve topun hızı oldukça yavaş. Takımların hücumsal anlamda oldukça fazla varyasyonları yok. Geriden oyun kurmada kimse kendini üzmüyor. Geriden oyun kurarak risk almayı sevmiyorlar. En küçük baskı gördüklerinde uzun toplarla savunmadan çıkmaya çalışıyorlar. Geçiş oyunundan ziyade kontratak oynamaya çalışıyorlar. Geriye yaslanıyorlar ve bu da bence oyunun standardını düşürüyor. Doğal olarak ki her şey elindeki kadro kalitesi ve şartlarla ilgili, bunu kabul ediyorum. Birazcık daha dersimize çalışmamız icap ettiğini düşünüyorum.

“Bir kupa armağan etmek isterim”

Alanya’yı hakkaten oldukça seviyorum. Sevilmeyecek benzer biçimde de değil esasen. Görkemli bir iklimi, sahili ve zamanı yapısı var. Alanya halkının oldukça güzel tepkileriyle karşılaşıyorum bu beni inanılmaz mutlu ediyor. Pandemi şartları izin verdiği sürece onların arasına girmeye çalışıyorum. Bizim oynattığımız oyundan oldukça mutlular, oldukça keyif aldıklarını ifade ediyorlar. Fakat bu yıl fakat önümüzdeki yıl Alanyaspor taraftarına bir kupa armağan etmek isterim. 

‘Deneyim kazanmak isterim, sonrasında Avrupa…”

Benim Alanyaspor ile 3 senelik sözleşmem var. Bu sözleşmeyi burada tamamlayarak büyük deneyim kazanmak isterim. Son dönemde Avrupa’da oldukça mühim oyuncularımız oldukça mühim takımlarda oynuyor. Fakat teknik direktör gönderemiyoruz. Son olarak Fatih hoca Avrupa’da çalıştı. Uzun süre sonrasında Avrupa’da çalışan ilk teknik direktör olmak isterim. 

‘Berkan’daki potansiyeli gördük’

Alanyaspor Teknik Direktörü Uygar Atan bu sürem oynadığı futbolla dikkat çeken Berkan Kutlu’nun performansına da değindi. Atan ek olarak takımda Ümit Güneş, Fatih Aksoy, Alpay Çelebi, Ahmet Günay ve Efkan Bekiroğlu benzer biçimde isimlere de dikkat çekti.

Alanyaspor’un oyuncuyu rehabilite etme ve genç oyuncuları Türk futboluna kazandırma benzer biçimde misyonu var. Ben de bu zamanda bu misyonu ve vizyonu sürdürmek isterim. Ikimiz de şimdi Berkan’ı ve Ümit’u keşfettik. Ümit geçen yıl asla süre almamış bir oyuncuydu, şimdi bizde oynamaya başladı. Berkan asla bilinmeyen bir oyuncuydu. Bir ihtimal sürem başlangıcında buraya gelirken bile kiralık gönderilecek ve seneye değerlendirilecek bir oyuncuydu. İkisi de gelişmeye oldukça açık oyuncular. Buna Fatih’i de Alpay’ı da Ahmet Gülay’ı da Efkan’ı da ekleyebilirim. Biz göreve başlarken ki hedeflerimizden bir tanesi de her yıl 1-2 oyuncuyu Türk futboluna kazandırmaktı.

‘Del Bosque ve Fink’ten etkilendim’

Devamlı söyledim. Buradan bir kez daha belirteyim Sergen Hoca’ya teşekkür etmek isterim. Murat Hoca ile beraber bana saha içinde sınırsız özgürlük verdi. Beşiktaş periyodu Del Bosque’den etkilendiğimi söyleyebilirim fakat onun döneminde oyun oldukça farklıydı. Basel’e aktarma olduktan sonrasında o dönemki teknik direktörümüz Thorsten Fink’ten etkilendiğimi söyleyebilirim. Barcelona’nın oynadığı total futbolu bizlere oynatmaya çalışıyordu. Ben ilk kez beklerin içeriye girişini onun yardımıyla görme şansım oldu. O yüzden Thorsten Fink ve Del Bosque diyebilirim. 

‘İlk G.Saray maçı öncesi Avcı’ya düşünce danıştım’

Sergen hoca iyi bir futbol oynadığımızı ve bunu takdir ettiğini devamlı belirtiyor. Fatih hoca ve ekibi de aynı şekilde hep pozitif yönde şeyler söylediler. Abdullah Avcı ile çalışmadığı dönemde cesaret etmeye korktuğum bazı şeyleri danıştığım oldu. Galatasaray maçında sözgelişi ilk kere 3-4-1-2 pres yapacaktık. Biz o zamana kadar 4-4-2 pres hayata geçirmeye çalışıyorduk. İlk kez birebir kaleciye kadar pres yapmayı düşünüyorduk, planım o şekildeydi. Abdullah Avcı’ya sormuştum ne düşünüyorsunuz diye “Asla korkma öyleki de git” dedi. Ben de o cesaretle ilk kazandığımız maçta o sistemi uyguladım…

‘Obradovic’in liderliğinden esinlendim’

Basketbolu hakkaten seviyorum ve bilhassa Euroleague’i takip ediyorum. Fenerbahçe Beko ve Anadolu Efes son dönemde oldukça formda. Bu iki takımın maçlarını izlemekten büyük keyif alıyorum. Ayrıca Zeljko Obradovic’in liderliğinden esinlendiğimi de belirteyim. Bilhassa saha kenarındaki duruşu, oyuncularına hakimiyeti ve oyuncular üstündeki ağırlığından etkilendiğimi söylemek isterim.

Yakup Çınar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz