Fenerbahçe’de Ali Koç yönetimi göreve geldikten sonraki ilk operasyonda gönderilen adlardan önde gelen Jose Fernandao, Suudi Arabistan ekibi Al-Wahda’ya satılmıştı. 3 sürem sarı-lacivertli formayı giydikten sonrasında Al-Wahda’da aradığını bulamayan ve ülkesine dönen Brezilyalı golcü, şu anda Bahia’da oynuyor. Tüm dünyayı tesiri altına alan Koronavirüs sebebiyle futbolun durduğu günlerde tele konferansla bağlandığımız tecrübeli futbolcu, oldukça uzaklardan sorularımızı yanıtladı ve çarpıcı ifadeler kullandı. İşte Fernando ile yaptığımız uzun sohbetten öne çıkanlar…
SAKİN KAFAYLA UZUN UZUN DÜŞÜNMELİSİNİZ
Başkan değişikliği, satılan oyuncular… Aniden Arabistan’ın yolunu tuttun, hislerin nelerdi?
Ben Fenerbahçe’den ayrılmayı asla istemedim. Hatta uzun seneler oynamayı hedefliyordum. Fakat şu tarafı da var; 3 yıl Fenerbahçe’de kaldım ve asla kupa kazanamadık. Yeni bir başkan geldi, bakıyor 3 yıl süresince hiçbir kupa kazanamamış bir ekip var. Bunun neticesinde aniden her şeyi değişiklik yapma sonucu alıyor. Fenerbahçe’den ve Türkiye’den ayrılmama oldukça üzüldüm. Fakat alınan karara da saygı duyulması gerekir. Sadece eğer mühim bir karar alacaksanız, bunu sakin kafayla uzun uzun düşünmelisiniz. Şu anda nasıl sonuçlar verdiğini görüyoruz. Son iki sezonda da Fenerbahçe adına işler asla iyiye gitmedi. Evet, değişik sonuçlar da verebilirdi fakat şu anda neticeleri görebileceğimiz veriler var.
TÜRKİYE’DE YAPTIKLARIMLA GURUR DUYUYORUM
Şampiyonluk yaşamadan Türkiye’den gitmek seni üzdü mü?
Kesinlikle üzülüyorum. Bilhassa Bursaspor’da oldukça iyi bir dönemim olmuştu. Türkiye Kupası’nda finale kadar çıkmıştık. Fakat o finalde kupayı alamadık. Fenerbahçe’de finaller oynadık, şampiyonluk için savaşım ettik fakat bir kupa kazanma şansım olmadı gene. Fakat Türkiye’de bireysel anlamda bakacak olursak yaptıklarımdan gurur duyuyorum.
2017-2018 sezonunu en oldukça gol atan ekip olarak bitirmenize karşın yandaş oyundan memnun değildi?
Dünyada taraftarlar böyledir. Kulüplerin zamanı kupalarla yazılır. Kupalar gelmezse taraftarın tepkileri değişik yöne gider. O sürem biz şampiyon olmanın da kupa kazanmanın da direğinden döndük. Ucuna kadar yaklaştık. Fakat kupaları müzeye götüremedik.
FUTBOLU FENERBAHÇE’DE BIRAKMAYI ÇOK İSTİYORUM
Şu anki günlerinden bahsedelim. Tekrardan futbol oynamak için Türkiye’ye gelme durumun olabilir mi?
Hayatta tek büyük pişmanlığım var; o da Arabistan’a gitmiş olmak. Türkiye’de kalabilirdim. Türk halkına duyduğum sevgiden dolayı başka bir takımda forma giyebilirdim. Arabistan’a gidişim tam anlamıyla felaketti. Sonrasında kısa sürede Brezilya’ya döndüm. Bahia’ya gelirken havaalanında bu şekilde bir karşılama beklemiyordum. Yıl sonuna kadar bir sözleşmem var burada. Fakat kariyerime Türkiye’de devam etmeyi oldukça isterim. Hatta mümkünse kariyerimi Türkiye’de tamamlamayı oldukça isterim. Bu şekilde bir hayalim var. Fenerbahçe’yi oldukça takip ediyorum. Bilhassa toplumsal medyadan. Açıkçası maçları oldukça fazla izleyemiyorum bundan dolayı Brezilya’da fazla yayını yok Süper Lig’in. Trabzonspor maçı yayınlanmıştı, onu izledim. Taraftarların beni etiketlediği paylaşımları görüyorum. Gustavo ve Jailson büyük oyuncular. Fenerbahçe benzer biçimde bir takımda oynuyorlarsa büyük savaşım veren oyunculardır. Şundan dolayı Fenerbahçe dünya genelinde bir ekip.
VAN PERSİE HERKESLE KONUŞMAZDI
Fenerbahçe’de Robin van Persie benzer biçimde bir rakibin vardı. Onunla aynı takımda olmak nasıl bir his? Anlaşabiliyor muydunuz?
Ben elimden geleni halletmeye çalıştım. Fakat maalesef futbolda isme bakılıyor. RVP dönemine bakarsak, o dönem iyiydim. Ben gol atıyordum. Kimi zaman o oynuyordu, ben yedekten gelip gene gol atıyordum. Kişilik vakasına gelirsek, aynı dili konuşmuyorduk, oldukça iletişimimiz yoktu. Fakat bir problemimiz de yoktu. O dönemde onun oynayıp oynamamasıyla ilgili bir problem çıktığında bu benimle ilgili değildi. Her insanın yapısı farklıdır. Onun birazcık daha kapalı bir kişiliği vardı. Biz Brezilyalılar hep beraberce şakalaşır, konuşuruz. O birkaç kişiyle konuşmayı tercih ediyordu.
ÇALIŞTIĞIM EN İYİ HOCA ŞENOL GÜNEŞ
Fernandao’dan kısa kısa…
-Beraber oynadığın en iyi saldırı partneri: Diego Ribas.
-Çalıştığın en iyi orta saha oyuncusu: Giuliano.
-Karşılıklı oynadığın en iyi savunmacı: Titi (Göztepe).
-Hayranı olduğun futbolcu (Ustalaşmış olmadan ilkin): Ronaldo (Fenomen) ve Adriano.
-Volkan Şen mi, Nani mi: Volkan Şen.
-M.Topal mı, Souza mı?: Souza..
-Giuliano mu, Josue mi?: Giuliano…
-Şu ana kadar çalıştığın en iyi teknik adam: Şenol Güneş.
Kaynak: Sabah
