Fenerbahçe dibe nasıl çöktü? Comolli döneminde 40 milyon Euro nasıl heba edildi? Milliyet’ten Senad Ok’un yazıya döktüğü ZİRVEDEN DİBE sportif çöküşün sebepleri yazı dizisinde Comolli mercek altına alındı.
Aslen Ali Koç’un bigün Fenerbahçe başkanı olacağı kaderine yazılmıştı… Bunu hepimiz biliyor ve neredeyse tüm Fenerbahçeliler de istiyordu. “Ali Koç” vizyonu denilerek kendisinden “ABD’yı tekrardan keşfetmesi” istendi adeta.Bu beklentiyi karşılamak için devamlı yapılanın dışına çıkmak zorundaydı. Şu sebeple kendisinden beklenti “olağan dışı” olmasıydı. Bugüne dek kimsenin yapamadığını yapması isteniyordu. Yalnız Fenerbahçe taraftarı değil öteki ekip taraftarlarının bile beklentisi vardı. Dolayısıyla Dev gibi ile devam etmek “Ali Koç vizyonuna” uygun bir davranış sayılmazdı.
Teknik adam yabancı, kariyerli bir isim olmalıydı. Yabancı bir sportif direktör getirilmeli ve tüm yetkiler ona verilmeliydi. Altyapıya Barcelona modeli gelmeliydi. Futbolda kurumsal bir yapı olmalıydı. Listeyi uzatabiliriz… Bunların tamamı daha ilkin denendi sadece başarıya ulaşmış olan çıkmadı. Gene de bu yoldan gitmeyi tercih etti Başkan Ali Koç. Bu plan tutmayınca ve ekonomik güç de olmayınca korkulandan da fena bir tablo ortaya çıktı. Fenerbahçe hakkaten küme düşme korkusu yaşadı. Seçim gününe gidip birine bugün yaşananları anlatsanız en iyi ihtimalle size gülerdi…
Comolli tesiri
Organik olarak faturayı Comolli’ye çıkarmamızı bekliyorsunuz. Comolli bu tablonun ana sorumlularından. Tek tek hatalarını yazmaya kalksak tüm yazı dizisini ona ayırmamız ya da onun için ayrı bir yazı dizisi yapmamız gerekebilir. Futbolcuları küstürdü, çalışanları küstürdü, kendini göstermek için acaip kararlar verdi, uygulamalara gitti. Sonuçta başarısız oldu. Devamında başkan tarafınca pasifize edildi ve çekilme etmek mecburiyetinde bırakıldı.
Kararlar nasıl alınıyor?
Kendisine daha ilk günlerde şu suali sormuştum. Futbol takımında kararlar nasıl alınıyor?“Başkan, ben ve Semih bey beraber karar veriyoruz..”Peki üçünüzün fikirleri farklıysa ne oluyor?“Başkan’ın söylediği oluyor…”Bu cümle önemliydi. Onun gerçek bir sportif direktör bulunduğunu sanmıştık. Evet bir ihtimal ilk 4-5 ay öyleydi fakat zaman içinde bu durum değişmeye ve kendisi geri plana düşmeye başladı. Dolayısıyla kararların tamamında başkanın son karar verici bulunduğunu bilmemiz lazım. Bu yüzden gerçek bir sportif direktörlük sistemi ya da bahsedilen, beklenen o kurumsal yapı kulüpte asla kurulamadı.
Bir tek pelerini eksikti
Son söz sahibi olmasa da Comolli gene de oldukça güçlüydü. Başkan Ali Koç’a Semih Özsoy ile en oldukça tesir eden kişiydi. Güzel sunumlar, süslü sözler ve geçmiş kariyeri ile Başkanı etkilemeyi başarmıştı.Kulüpte gezerken neredeyse bir tek pelerini eksikti. Birazcık da kibirliydi. En büyük hatası burayı fazla küçümsemesi oldu. İngiltere, Fransa tecrübesinin burada kafi olacağını düşündü. Burada hangi mühim futbol adamlarının başarısız olup gittiğini unuttu. Burası başka bir yerdi. İngiltere ve Fransa’ya benzemiyordu.
Yaşamının dersini alıp gitti
Adapte olamayan iki üç ay zor dayanıyordu. Fazla bile dayandı bir ihtimal. Mesleki açıdan kim bilir yaşamının dersini alıp gitti. O şekilde yanlış kararlar aldırdı ki Başkan Ali Koç’a… Adeta Fenerbahçe’yi uçuruma sürükledi.
Sezonun maçına golcüsüz çıkıldı
Sürem başı ilk olarak Fernandao satıldı. Takımda tek golcü kalan Soldado da sakatlandı. Para bulmak zorunda olan kulüp en mühim gelir deposu olacak olan Şampiyonlar Ligi ön eleme maçına golcüsüz çıktı. Soldado sakatlandıktan sonrasında ortalama iki ay Comolli golcü bulamadı.Slimani’yi Benfica rövanşına getirdi fakat tribündeydi. Burada da sınıfta kaldı. İş işten geçtikten sonrasında transferler yapılmış oldu. Comolli’nin ve yönetimin ekonomiyi düzeltmek için başvurduğu en mühim yol para eden herşeyi satmaktı. Yüksek maaş alanları gönderip, iyi teklif alanları satarak para kazanmak mühim bir çıkış noktası olarak belirlendi. Sadece burada mühim olan bu gelirler nasıl kullanıldı?
40 milyon heba edildi
Satılan adlardan elde edilmiş gelirler önemliydi. Şu sebeple tekrar kısa sürede bu tip bir gelir söz mevzusu olmayacaktı. Ondan sonra Eljif’in de satışı ile toplamda 40 milyon Euro bonservis geliri elde edildi. Bu paranın tamamı da heba oldu. Tek tek gelen adları yazmaya gerek yok. Aslen birkaçı haricinde alınan adlar de kağıt üstünde kötü değildi. Sadece tamamlanmamış olan “seviye ve sistemdi…” Aslına bakarsanız bir çok isim de ayrıldıktan sonrasında Fenerbahçe’deki performansının oldukça üstüne çıkmayı başardı.
Özetle ne borçlar azaldı, ne gençleştirme yapılmış oldu ne de başka bir şey.. Tam bir kaos durumu vardı. “Fener Ol”dan gelen ortalama 30 Milyon Euro’yu da ekleğimizde 70 milyon Euro’luk bir kaynak yanlış kullanıldı. Kim bilir Fenerbahçe burada son cephanesini de harcadı. Tek pozitif gelişme maaş bütçesinin aşağıya çekilmesi oldu. Bunun haricinde tam bir hayal kırıklığı.Cocu’dan sonrasında Koeman ile yola devam edilmek istense de olmadı. Artık tribünlerin uzun süredir beklediği isim oldukça yakındı. Bilhassa ikinci başkan Semih Özsoy’un da tesiri ile Ersun Yanal dönem arası göreve başladı.
Sistem çöpe gitti
Kulüpte para yok denildiği ortamda “Bonservis” ödenerek Cocu getirildi. İnanılmaz hakkaten… İlk icraatı bu oldu Comolli’nin. Fenerbahçe teknik direktör için bonservis ödedi. PSV ile sözleşmesi bulunmuş olduğu için ek olarak para ödenmesi gerekiyordu. Üstüne Dev gibi’ın sözleşmesi devam etmiş olduğu için tazminat ödenmesi gerekiyordu. Paranın olmadığı yerde meydana getirilen ilk icraatlere bakın bonservisler tazminatlar…
Her neyse ki Dev gibi da tazminat almadı. Seçimden bir yıl ilkin çalışmaya başlamış olan Comolli, teknik direktörü sadece haziran ayı sonunda bulabilidi. Uzun süre teknik adam arandı. O sırada Dev gibi ne olur ne olmaz yedekte tutuldu. Aslen Comolli oldukça iyi çalışmadığını ve hazırlanmadığını daha ilk hamlesinden belli etmişti. Lig başladıktan sonrasında takımın en mühim iki oyuncusu olan Giuliano ve Josef de Souza satıldı. Takımın omurgasını oluşturan bu iki ismin satılmasıyla Cocu’nun kamp süresince yapmış olduğu tüm emekler çöpe gitti. Cocu bilmediği bir ülkedeydi ve tüm kamp süresince kurduğu sistemin bu iki satışla çöpe gitmesi yüzünden çıkış yolu bulmak zorundaydı. Aslına bakarsanız bulamadı ve evine döndü.
A Ulusal Adam Basketbol Takımımız, EuroBasket 2025 Elemeleri B Grubu'ndaki üçüncü maçında Macaristan'ı ağırladı. 12…
Vodafone Sultanlar Ligi'nin 10. haftasında Beşiktaş ile Eczacıbaşı Dynavit karşı karşıya geldi. Ev sahibi Beşiktaş…
Galatasaray HDI Sigorta Adam Voleybol Ekibi, Erkekler CEV Kupası 16'lı final turunda Macaristan'ın Fino Kaposvar…
Ligin yükselişteki eki Zeren Spor'da forma giyen Kübra Akman TRT Spor'a açıklamalarda bulunmuş oldu. 'Gelecek…
Fenerbahçe Medicana Adam Voleybol Ekibi, CEV Şampiyonlar Ligi B Grubu 2. maçında İtalya temsilcisi Vero…
Ziraat Bankkart Adam Voleybol Ekibi, CEV Kupası son 16 turu rövanşında konuk etmiş olduğu Finlandiya'nın…