Manisa’nın Yunusemre ilçesinde yaşayan Aygül Aydoğmuş, 10 yaşlarında iken ortaokulda badminton sporu ile tanıştı. Badmintonu tutkusu haline getiren Aydoğmuş, sporu lise ve üniversitede de sürdürdü. 2007 senesinde antrenörlüğe başlamış olan Aydoğmuş, başarılarıyla adından söz ettirerek, 2015 senesinde ulusal ekip antrenörlüğüne seçildi. 6 senedir badminton ulusal ekip antrenörlüğü görevini sürdüren Aydoğmuş, geçen şubat ayında, karın ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede pankreas kanseri bulunduğunu öğrendi. İradesi ve çevresindeki sporcuların desteğiyle pes etmeyen Aydoğmuş, hastalığının her geçen gün artarak devam etmesine karşın sporcularını çalıştırmaya devam etti. Temmuz ayında 2 sporcusu Türkiye şampiyonu oldu ve ulusal takıma seçildi.
Sporcularını gördüğünde hastalığını unuttuğunu ve spor ile hastalığını yeneceğini kendine hedef kılan Badminton Ulusal Ekip Antrenörü Aygül Aydoğmuş, “Spora 10 yaşlarında başladım. Okul hayatım süresince devam etti. Ulusal Ekip’a girdim ve sonrasında antrenörü oldum. Pandemi sürecinde pankreasımda ağrılar oluştu. Doktora gittiğimde pankreas kanseri olduğumu öğrendim. Hasta olduğumu öğrendiğimde başta algılayamadım. Sporcularım gözümün önüne geldi. Vazgeçersem, sporcularım için de fena olacağını ve hayata küseceklerini düşündüm. Federasyon başkanıma da aktardığımda o da ‘Hayır, vazgeçmeyecekseniz, bir ihtimal ruhsal olarak bu sporun sana büyük desteği olur’ diyerek destek verdi” dedi.
‘HASTALIĞI SPORLA YENECEĞİM’
İki sporcusunun da aynı anda Ulusal Ekip’a girdiğini belirten Aygül Aydoğmuş, “O an ‘Hiçbir süre negatif olmamalıyım, bu iş burada bitmeyecek’ dedim. Hastalığım artarak devam ediyor fakat şu kapıdan içeri girdiğimde çocuklarla beraber zaman geçirdiğimde sanki o an o hastalığı asla düşünmüyorum. O nedenle elimden geldiği kadar antrenman yaparak hedefi daha da yükseltiyorum. Bu sebeple bir hedef koymayınca bu hastalığı yenemeyiz” diye konuştu.
Sporun hastalığına karşı pozitif yönde anlamda yarar sağladığını dile getiren Aydoğmuş, “Tetkikler için gittiğimde ne yaşamın ne zenginliğin ne güzelliğin ne de başarının hiçbir önemi olmadığını anladım. Tekrarı olabilecek her şeyin çözümü var, tekrarı olmayan tek şey sıhhat. Tekrarı olan hiçbir şey için üzülmeyin. Hastalığımı, örnek olması için sporla yenmeye çalışıyorum. Savaşıyorum fakat hastalık aşama kaydediyor. Bir ihtimal kemoterapi ile kurtulabileceğim. İnşallah bunu başaracağım. Başınıza gelebilecek fena bir vakada, yaşamın bittiği an diye düşünmeyin, şundan dolayı kesinlikle bir çıkış noktası vardır. 10 yaşından beridir spor yapmamın hastalığıma pozitif yönde anlamda büyük bir tesiri var. Daha kuvvetli ve daha dirençliyim” dedi.
Ersan ERDOĞAN/MANİSA, (DHA)
