Türkiye Tekerlekli Iskemle Eskrim Ulusal Ekibi sporcusu Elke Lale van Achterberg, “Her şeyi değişik şekilde de olsa yapabildiğim için, engelli kelimesini kullanmayı bile sevmiyorum.” dedi.
Kız kardeşiyle oynarken düşen ve ayak parmağından yaralanmasının peşinden 11 yaşından beri engelli sandalyesi kullanan ulusal eskrimci Elke Lale, AA muhabirine yapmış olduğu açıklamada, eskrimle tanışmasının hayatına yeni bir pencere açtığını söylemiş oldu.
Engelli kelimesini, kısıtlamayı ve olumsuzluğu çağrıştırdığı için kullanmayı tercih etmediğini belirten Elke Lale, “Bu kelime bana bir şeyi yapamamayı ifade ediyor, her şeyi değişik şekilde de olsa yapabildiğim için, kullanmayı bile sevmiyorum. Benim şeklinde olan her kişinin kendi koşullarına nazaran yapabileceği bir spor olduğuna inanıyorum. Spora başlamaları hayatlarının geri kalanı için bir dönüm noktası olabilir. Sporla beraber hayalleri gerçeğe dönüşebilir.” ifadelerini kullandı.
“15 yaşlarındayken sol bacağımın ampute edilmesine karar verdim”
Yaşamının, yaşamış olduğu kaza sonrasında engelli sandalyesi kullanmasıyla değiştiğini özetleyen Elke Lale, “Oldukça hareketli bir çocuktum. Bir gece gene kardeşimle evimizde zıplıyor, takla atıyorken ani bir halde düştüm. Hayatımın en büyük acısını o an bacağımda hissettim, fazlaca ağladım, fazlaca canım yandı. Doktora gittiğimizde ayak parmağımın kırıldığını öğrendik fakat ben daha kötüsünün olacağını hissetmiştim. Ağrılarım ve acım vakit ilerledikçe daha da arttı. Bu sürecin sonunda konulmuş olan teşhis, tekerlekli sandalyeyle tanışmam anlamına geliyordu.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
Distrofi hastalığı sebebiyle ayağının fonksiyonunu kaybettiğini ve ampütasyon ameliyatı geçirmeyi kabul ettiğini aktaran ulusal eskrimci, şu şekilde konuştu:
“Parmağımdaki kırık, sinirleri etkilemişti ve bu geç farkedilmişti. 15 yaşlarındayken sol bacağımın ampute edilmesine karar verdim. Bu durumu yaşadıktan sonrasında fena zamanlar geçirdim, depresyona girdim, hiçbir şey yapmak istemiyordum. Okuldan da soğudum. O dönem hayatım kararmıştı, yalnızlaşmıştım. Yine kendimi bulmaya, kendim için iyi bir şeyler hayata geçirmeye gereksinim duydum ve en fazlaca sevdiğim şey olan spora döndüm. Haftanın 3 günü cimnastik yapardım fakat artık yapamayacağım için eskrimi denemeye karar verdim.”
Elke Lale, spor tutkusunu sol bacağındaki sakatlığa karşın yitirmediğini vurgulayarak, “Eskrimi bir kere denediğimde yapabildiğimi anladım ve motive oldum. Aylar sonrasında ilk kez annemin mutlululuğunu gördüm. Annem yalnız bana değil tüm sporcu ve antrenörlere de halen destek oluyor. Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonunda teknik komitede emekler yapıyor. Annemin desteğiyle, ’bir edinim’ diye başladığım eskrim bana fazlaca daha fazlasını verdi. Beni yine hayata bağladı ve böylelikle başarıya ulaşmış olduğum, fazlaca daha fazlasını yapmak istediğim bir branş, hayatıma girmiş oldu.” ifadelerini kullandı.
“Engelleri aşmak zannedildiği kadar oldukça kolay”
Yaşamını eskrim sporu üstüne kurduğunu dile getiren Elke Lale, şunları kaydetti:
“Ameliyattan sonrasında tekerlekli sandalyede yaşamaya alışmaya başlamıştım. Küçükler Dünya Şampiyonasına katılmak suretiyle ilk dünya kupası yarışım için annemle Almanya’ya gittik. Bu yarışmada iki puan aldım, fazlaca değildi fakat artık hedeflerimi belirlemeye başladığım için mühim bir yarıştı, paralimpik şampiyonunu yenmeyi hedefledim. Bunun için daha çok çalışmaya başladım. Eskrim artık benim vazgeçilmezim olmaya başladı. Amaçlarım doğrultusunda hedeflerimi büyüttükçe çalışmalarımı yoğunlaştırdım. Şimdi tek bacağımla her şeyi yapabiliyorum, engelleri aşmak zannedildiği kadar oldukça kolay.”
Dünyanın en iyi eskrimcisi olmayı hedeflediğini söyleyen Elke Lale, “2018 yılı Gençler Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazandım. Spor hayatımda bugüne dek kazandığım, 1 altın, 6 gümüş ve 9 bronz madalyam var. Büyükler kategorisinde 2018 Avrupa Şampiyonası’nda 8’inci oldum. Şimdi en büyük hedefim olimpiyatlara katılmak. Salgın sebebiyle ertelenen 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’nda ülkemi en iyi şekilde temsil etmek ve altın madalya kazanarak Türk bayrağını dalgalandırmayı fazlaca isterim.” diye konuştu.
Corona virüs salgını sebebiyle spor faaliyetlerinin ertelendiğini sadece salgın sona erdikten sonrasında çalışmalarına sıkı bir halde döneceğini vurgulayan ulusal sporcu Elke Lale, “Karantina periyodunu evde, ailemle geçiriyorum. Her gün evde spor hayata geçirmeye çalışıyorum. Formda kalmaya dikkat ediyorum. Belirli egzersizlerimi tertipli olarak hayata geçirmeye itina gösteriyorum. Tüm dünya aynı sorunla uğraşıyor, ümit ederim salgın artık sonlanmış olur de salgından sonrasında daha fazlaca spor yapabilirim. Yarışmalara kaldığımız yerden devam edip edemeyeceğimizi hemen hemen bilmiyorum fakat sıhhat her şeyden mühim.” şeklinde görüş belirtti.