Halil Üner… Türk basketbolunda bir döneme damga vurmuş oldukça mühim antrenörlerden biri… Uzun seneler süresince Efes Pilsen, Fenerbahçe, Galatasaray, Karşıyaka, Darüşşafaka, Çukurova benzer biçimde takımlarda vazife icra eden Üner, sıhhat sorunları sebebiyle tam 11 yıl ara verdiği coachluk kariyerine MKE Ankaragücü İkon Menkul ile geri döndü…Zamanı kulübün haklarını devralan ve başkanlık görevini üstüne alan Üner, peşinden gerek duyduğu için hem de baş antrenörlük görevini de üstlendi. TBL’nin yeni ekibi Ankaragücü İkon Menkul şu an ligin dibinde… Fakat Üner 1 galibiyetle almış olduğu ekibi kısa sürede 6 galibiyete çıkardı. Play-Off potası ile aralarında ise yalnız 3 yengi kaldı. Şimdi söz, Türk basketbolunun efsaneleşmiş isimlerinden Halil Üner’de…
‘ARTIK DAHA SAĞLIKLIYIM’
“11 yıl önceydi. O dönemde işlerim oldukça yoğundu ve sıhhat sorunlarım da vardı. Hem basketbol hem iş yaşamı beni yormaya başladı. Bir de kalp krizi geçirdim ve 5 tane stent takıldı. Ya iş ya da basketbol olacaktı. Bir seçim yapmak zorunda kaldım ve iş hayatına devam etmeye karar verdim. Basketbolu oldukça sevsem de 11 yıl basketbol maçı izlemedim. Sonrasında işlerim yolunda gitmeye başladı. Rahat ve mutluydum. Fakat basketbol aşkı seni bırakmıyor. Geçen yıl TB2L’de Çözüm Koleji operasyonunu yönettik. Aile ve ekip olarak işin başındaydık. Bu yıl de TBL’de Ankaragücü markası ile beraber olma fırsatı çıktı. Ankaragücü İkon Menkul Türkiye’nin en büyük kulüplerinden bir tanesi… Bilhassa de MKE (Makine Kimya Endüstrisi). 1910’lu yıllarda İstiklal harbi zamanında cepheye cephane taşımak için kurulan bir kulüp… O da oldukça duygusal geldi bana… Zamanı olan bir kulüp… Bu kulübe katkımız olur diye düşünüp bu birlikteliğe başladık”
‘İŞİN KOLAYINA KAÇIYORLAR’
11 yıl sonrasında parkeye yine ayak bastığımda aslen işimin oldukça zor olamayacağını gördük. Esasen alışık olduğumuz bir ortam. Bence eski dönemde antrenörlerin işleri daha zordu. Şimdi tüm coachlar işin kolayına kaçmışlar. Tepe pick and roll’ü ya da kenar pick and roll’ü. Ne alçak post oyunları var ne başka bir şey. Kolayına kaçıp bir kaç hareketten sonrasında iyi bir alan yerleşimi var ise pick and roll sonrası sayı buluyorlar. Bunun haricinde basketbol kalmamış. Euroleague basketbolu da bu şekilde. Müdafa olarak bunlara deva bulursak, bizim hücumlarımız daha varlıklı olacak. Yeni olmamıza karşın birçok takımla başa baş oynadık ve son saniyelerde kaybettik. Fakat artık kazanmaya da başladık. Basketbol seyretmeye de başladım. Seyrederken gördüğüm şey oyunculara oldukça fazla inisiyatif verilen bir basketbol oynanıyor. Oldukca zorlanacağımı sanmıyorum.
‘HEDEFİMİZ SÜPER LİG’
“Kısa vadeli hedefimiz Ankaragücü’nü ligde tutmak. Sonrasında adım adım Süper Lig’e doğru gideceğiz. Ankaragücü’nün bir izleyici potansiyeli var. Ilk olarak salonu dolu hale getireceğiz. Bu da kazanmakla olur. Biz kazanacağız, onlar gelecekler. Ek olarak kulüp organizasyonu olarak maaşları zamanında veren, kalıcı ve sürdürülebilir bir organizasyon olması için çabalıyoruz. Ben zamanında büyük kulüplerde çalışırken de dışarıya yansıtamadığımız maddi problemler yaşadık. Neler çektiğimi bir ben bir Tanrı biliyor. Bu sıkıntıları oyunculara yaşatmayacağız. Hepimiz parasını gününde alacak. Karşılığında da hizmet isteyeceğiz. Bu temeli kurduğun gün birinci olursun, beşinci olursun fakat kalıcı olursun. Maddi açıdan sürdürülebilirlik oldukça mühim. Orta vadede Süper Lig’e çıkmak istiyoruz. Şu an sonuncu durumdayız fakat önümüzde oldukça maç var. Sadece Play-Off’a girersek orada her şey olabilir. Şu aşamada gayemiz kümede kalmak. Fakat Play-Off yaparsak, BSL’ye çıkmamız sürpriz olmaz.”
