Shane Larkin’den TBF’nin cezasına ilişkin izahat: Karakterime karşı meydana getirilen bir saygısızlık – Basketbol Haberleri

 A Ulusal Adam Basketbol Takımımızın 2024 Olimpiyat Ön Elemeleri Turnuvası’nda İstanbul’da verdiği mücadelede takımda olmayan devşirme oyuncular Shane Larkin ve Scottie Wilbekin için Türkiye Basketbol Federasyonu 5 müsabakadan men ve 90 bin TL para cezası verdi. Yaşanmış olan bu gelişme sonrası Anadolu Efes’in yıldızı Shane Larkin, toplumsal medya hesabından uzun bir izahat metni paylaştı.

Shane Larkin’in paylaşmış olduğu izahat metninin tamamı şu şekilde:

“Bu yaz ulusal takımla ilgili yaşanmış olan durum hakkında, ulusal takımdaki oyuncu arkadaşlarımın orada oldukça sıkı çalışıp elemeler için hazırlanmalarına saygımdan suskun kaldım, sadece şimdi bu sessizliğimi bozmam icap ettiğini düşünüyorum. Yaşananların nasıl ele alındığını görmek hakkaten yürek parçalayıcı ve yaşanmış GERÇEKLERE dayanarak karakterime karşı meydana getirilen bir saygısızlık bulunduğunu düşünüyorum.

Gerçek şu ki; Ulusal ekip, fizyolojik olarak fena bir durumda olduğumu ve eleme maçlarında oynamamın benim için riskli olacağını bilmiş olduğu halde, beni kampa gelip takıma katılmam için çağrı etti. O dönemde ABD’de, sakatlık dolu bir sezonun arkasından bedenimi toparlamaya ve yeni sürem için hazırlanmaya çalışıyordum. Ulusal ekip gene de kampa gelip dizlerimden MR çektirmem ve doğru bir teşhis alabilmem için beni çağrı etti. Miami’den İstanbul’a uçtum ve MR çektirdim. Sonuçlar negatif geldi ve ulusal ekip doktoru bana fena durumda olduğumu ve kendimi zorlarsam kısa ve uzun solukta dizime ciddi zarar riskiyle karşı karşıya kalacağımı söylemiş oldu. Kelimesi kelimesine bana “eğer kendini zorlar ve dizinin iyileşmesi için vakit tanımazsan, aylarca sahalardan uzak kalmana sebep olacak bir ameliyat olman gerekebilir” denildi. Dizlerime yüklenmemem ve alt vücut çalışmamam gerektiği mevzusunda bilgilendirildim. Arkasından iyileşmeme destek olması için değişik ilaçlarla tedaviye başladım ve yedi gün sonrasında başka bir MR çekilmem istendi. Benden isteneni tam olarak yaptım ve ikinci MR’ı çektirdiğimde kemikte iyileşme görülmüştü fakat maçlarda oynayabilecek seviyede değildi ve hala riskliydi.

Sakatlıklar basketbolun bir parçasıdır ve bazıları kaçınılmazdır. Bu talihsiz bir durum fakat devamlı risk vardır. Ekip arkadaşlarımdan Doğuş Özdemiroğlu bir ACL yırtılması ve Türkiye’ye yeni geçirme olan Raul Neto da patella yırtılması yaşadı. Turnuvaya başlamadan ilkin sıhhat durumlarının ne olduğundan güvenilir değilim, sadece bu iki oyuncu da sezonun büyük bir kısmını kaçıracak ve bu şekilde sakatlıkları görmek herkesi Üzer. İkisine de iyileşme yolunda en iyi dileklerimi sunuyorum ve en kısa zamanda sahalarda görmeyi umuyorum. Bunu şu an dizimin %70 oranında olduğu ve sahada olmamın benim için onlardan oldukça daha yüksek bir risk taşımış olduğu için söylüyorum.

Geçen yıl ulusal ekip için oynarken elimde 2 bağ yırtılması yaşadım ve bana bu durumda oynamaya devam edebileceğim söylendi. Bu sakatlıkla 3 maç daha oynadım ve son maçın sonunda şut attığım sağ elimdeki 2 parmağımı hareket ettiremiyordum ve elime top ulaştığında hissetmiyordum şu sebeple elim uyuşuyordu. Gene de ekip için orada olabilmek adına elimden gelen her şeyi yaptım; enjeksiyonlar, haplar, tedaviler… Artık verecek hiçbir şeyim kalmamıştı, sağ elim olmadan ve %50 performansla oynamak takıma daha oldukça zarar verecekti, bu yüzden ameliyat olmaya karar verdim. Sonrasında Efes ile 4 ayı kaçırdım ve hepimizin şahit olduğu benzer biçimde fena bir sürem geçirdik.

Bu yaz benim ulusal takımda oynadığımı görmek isteyen tüm taraftarlardan özür dilerim. Ulusal takıma destek olamamış olmam hakkaten canımı acıtıyor.

Ulusal takımın bir parçası olabilme imkanı için devamlı minnettar oldum. Ve federasyon içindeki değişik kişilerle Ulusal Ekip’ın geleceği hakkında ve ne kadar iyi olabileceğimiz hakkında bir oldukça konuşmam oldu. Şimdi bana bu şekilde davranıldığını görmek hakkaten yürek parçalayıcı. Bana söylenen her şeyi yaptım, yalnız %70 bir dizle sağlığımı riske atarak oynamadım. Bu ülkenin hayatıma için ifade ettiklerinden dolayı hakkaten minnettarım. Burası benim için ikinci bir ev benzer biçimde ve şu an bu durumda nasıl olduğumuzu hakkaten anlayamıyorum fakat sanırım işler bu şekilde işliyor. Türkiye’yi seviyorum ve devamlı seveceğim. Bu durumun nasıl sonuçlandığına bakmaksızın ben bu ülke ve bu ülkenin insanları için elimden gelenin en iyisini halletmeye devam edeceğim. Bu aşamada Türkiye’ye olan sevgim basketbolun oldukça ötesinde. Hiçbir men ya da para cezası bunu değiştiremez. Kalbim burada, bu ülkenin insanlarıyla ve size SÖZ veriyorum bunu görmüş olacaksınız.”