Ergin Ataman, FANATİK’e hususi açıklamalar! Ulusal Ekip mevzusunda gözdağı: Gelmeyen hesabını verir! – Basketbol Haberleri

Anadolu Efes’le efsaneleşmiş sezonlar geçirdikten sonrasında Panathinaikos’a giden, bununla beraber A Ulusal Basketbol Ekibi’nı da çalıştıran Ergin Ataman, FANATIK’e konuştu. Efes’ten ayrılışını, yeni ekibi Panathinaikos ve Ulusal Ekip hakkında düşüncelerini deklare etti.

Yazarımız Gökhan German, Panathinaikos’la anlaşan başarı göstermiş coach Ergin Ataman’la Yunanistan’a gitmeden ilkin bir araya geldi.

‘ŞAMPİYON OLMAMIZ MUCİZE’

“Bu sürem başarısız olduk. Evet. Bunun sebepleri Miçiç ve Larkin’in yanına aldığımız Clyburn’le birlikte üç yıldızlı düzeni oturtamamamız oldu. Doğal bunda Larkin’in sezonun yarısını sakat geçirmesinin de oranı büyüktü. Aslen sürem süresince ekibi Beaubois ve Brynat sırtladı. Bu şekilde olunca da dengeler değişti. Öteki taraftan iki kez üst üste şampiyon olan bir ekip var. Sezona 3. şampiyonluk hedefi ile başladık. Üzerimizde büyük baskı vardı. Bir de sürem başlangıcında işler istediğimiz şeklinde gitmeyince baskı daha da arttı. Bu kaos ortamında Play-Off hayata geçirmeye çalıştık fakat sözgelişi Play-Off dışı kalan 3 ekip Baskonia, Bayern Münih ve Valencia’ya karşı toplam 6 yenilgi aldık. Oysa ki üzerimizdeki takımlardan Barcelona, Real Madrid ve Olymipakos’u yenmiştik. Tüm bunlara karşın yüzde 50 yengi oranı tutturduk. Daha önceki yıllarda yüzde 50 Play Off için yetiyordu bu yıl o da olmadı. Mental olarak da bir eksikliğimiz vardı. ‘Biz nasıl olsa Play-Off’a gireceğiz. Play-Off’ta da vurup geçeriz’ diye düşünüyorduk. Fakat o şekilde olmadı. Kalsak vurup geçecektik esasen fakat 5 maçı da son saniyelerde uzatmalarda kaybettik. Biz geçmişte kazandığımız başarılarda her şey istediğimiz şeklinde gitti. Play-Off’lara sakatlık olmadan gittik. Talih faktörü yanımızdaydı. Vs. Vs. Fakat bu yıl her şey tersine döndü. En mühim oyuncun sezonun yarısında oynamadı. Tüm bunlar bir araya ulaşınca hayal ettiğimiz 3. şampiyonluk gelmedi. Bu da doğal ki hayal kırıklığı ve demoralizasyon yarattı. Tüm bunların üstüne bu takımın şampiyon olması da bana bakılırsa bir mucize…”

‘BİZİMLE KİMSE DALGA GEÇEMEZ’

“Fenerbahçe Beko karşısında aldığımız 42 sayılık yenilgi büyük bir şoktu bizim için. Fakat o gün bizim gururumuz incindi. Alınan skor, atmosfer, hepimiz bizimle dalga geçti. Salondaki hepimiz bizi alaya aldı. Efes tatile çıkmış yorumları yapılmış oldu. Fakat biz dalga geçilecek karakter değiliz. Ne ben, ne oyuncularım ne de kulüp… Bir başkaldırma oldu. Yoksa bu seri başka türlü dönmezdi. İtiraf edeyim biz ilk maçı düzgüsel bir skorla kaybetsek, seriyi kazanamazdık. Bu kulüpte büyük işler yaptık. Ayrılıyorum fakat ayrılık bu şekilde olmamalıydı. 42 sayılık yenilgi beni duygusal olarak da bunalıma soktu. Ben bu duyguları yaşarken çekilme etmeyi de düşündüm. Fakat sonrasında baktım sürem sonuna yedi gün kalmış. Efes’ten 42 sayılık yenilgi ve 3-0’lık bir sonuçla gitmek bana oldukça koyacaktı. Rezil olmuştuk. Sonrasında kendi kendime bir direnç koydum. Fazlaca çaba sarf ettim. Bu çabada en büyük yardımcılarımdan biri de Sarp Ataman oldu. Sarp’ın Efes’e olan duygusal bağları beni frenledi. İkinci maça bu duygularla çıktım.”

‘HAKEMLER HATA YAPMIŞTIR’

“Aynı hakemlerle Fenerbahçe geçen yıl bizi yenerek şampiyon oldu. Ben hakemleri sürem süresince oldukça eleştirdim. Türkiye’de son yıllarda Güvenilir Moğulkoç haricinde Euroleague’de istikrarlı maç yöneten yargıcı yok. Hakemleri en oldukça eleştiren benim. Fakat maalesef hatalar yapıyorlar. Bu sefer evet bir maçta yargıcı hatalarının oranı Fenerbahçe aleyhine daha çok olmuş olabilir. Fakat biz 32 faul atmışız da onlar 12 tane atmış. Bu söylem yanlış. Sen hücumunun büyük bir kısmını dış atış olarak kullanırsan faul alamazsın. Biz strateji olarak o maçta potaya gitmeyi tercih ettik. Dolayısıyla daha çok faul aldık. NBA finalinde de bir ekip yalnız 2 faul atmıştı. Bir de hakemler niçin Fenerbahçe’ye karşı olsunlar. Onlar da insan. Bu şekilde bir camiayı bu şekilde bir taraftarı karşılarına almak istemezler. Fakat hata yapmışlardır. Ben sürem süresince ‘hakemler fena’ derken, şampiyon olduk diye ‘hakemler’ iyi diyemem. Bu mevzuyu geliştirmemiz lazım.”

‘ATİNA’DA SAYGI GÖRÜYORUM’

“Panathinaikos başkanı ile yaptığımız ilk görüşmede beni en oldukça etkileyen şu oldu; Başkanın bir mesajı vardı. Bana ‘sen son 4 yılda Avrupa’nın en başarı göstermiş antrenörüsün. Fakat senin seviyende 5-6 alıştırmacı daha var. Benim sana gelmemdeki en büyük niçin liderlik vasfın ve heyecanın. Şu anda dibe vurmuş bir takımız. Burayı ateşlememiz lazım. Olymipakos’u 2 senedir yenemiyoruz. Bunun için de benim senin şeklinde birine ihtiyacım var. Ne istiyorsan, kimi göndermek, kimi almak istiyorsan yap. Bütçemiz de var’ dedi. Ben de kabul ettim. OAKA’nın atmosferini en iyi bilenlerden biriyim. Oraya rakip olarak gittiğimde tedirginlik yaşardım. Şimdi orayı alev ateş ve güvenli bir hale sokmak için elimden geleni yapacağım. Bir Türk olarak orada saygı görmek oldukça mühim. Son iki yılda Atina’ya her gittiğimde oldukça saygı gördüm. Sokakta yürürken karşılaştığım hepimiz bana ‘Panathinaikos’a gel’ diyordu. Olympiakoslular da saygı duyduğunu gösteriyordu. Yunanistan’da basketbol mühim bir kültür. Bu kadar saygı duyulan bir yerde içsel olarak da kendimi iyi hissediyorum. İnanılmaz bir sevgi ve beklenti var. Bu da bana coşku veriyor.”

‘CENK YILDIRIM BENİMLE’

“Kadroyu hemen hemen kurmadık. Fakat adlar belli. Listemizin birinci sırasındaki oldukça mühim oyuncularla ciddi ilerlemeler kaydettik. Sürem bitmeden imzalar olmuyor. Önümüzdeki haftayı bekliyoruz. Fakat alternatiflerimiz de hazır. Ürkü yapmıyoruz. Bütçe cebimizde. Bunu en iyi şekilde kullanacağız. Efes’te de destek antrenörlüğümü icra eden Cenk Yıldırım benimle birlikte gelecek. Yakup Sekizkök ve Hakan Demir’i de istemiştim fakat biri Darüşşafaka’nın, biri de İran Ulusal Ekibi’nın antrenörü oldu. Türkiye’den başka bir oyuncu olacağını sanmıyorum.”

‘OLYMPIAKOS’U HEDEF ALDIM’

“Hedefimiz kati olarak Final-Four’a kalmak. Ben hedefi küçültemem. Panathinaikos şeklinde bir kulüpte ‘bizim hedefimiz Play-Off’ diyemem. Ben Efes’e geldiğim süre kadroyu kurarken Obradoviç’li Fenerbahçe’yi hedef almıştım. Ona bakılırsa ekip kurmuştum. Niçin? Bu sebeple o dönem Avrupa’nın en iyi kadrolarından biriydi Fenerbahçe. Her yıl Final-Four oynuyordu, Türkiye’de şampiyon oluyordu. Aynı şey Olympiakos de ilgilendiriyor. Kadroyu kurarken baz aldığım ekip Olympiakos. Euroleague’de istediğim yere gelmek için Olympiakos’u geçmem lazım. Olympiakos’u geçersem hen Final-Four oynarım, hem de ligde şampiyon olurum.”

‘4 AY YERİNE, 3 AY TATİL YAPSINLAR’

“Spor o şekilde bir noktaya geldi ki, Yunanistan Ulusal Ekibi coachu İtoudis, Fenerbahçe’de. Türk Ulusal Ekibi’nın hocası Panathinaikos’u çalıştırıyor. Bu mevzuda bir sorun yok. Kulüpte hepimiz bana destek veriyor. Ulusal Ekip’daki görevime devam edeceğim. Sözleşmem 2024 Eylül ayında bitiyor. Mili Takımda olmak benim için bir gurur. Ulusal Ekip’da hedefler de büyük. Önümüzde bir Olimpiyat elemesi var. Ülke sporu için en mühim şey Olimpiyat’a katılabilmek. Bunun için de ilk planda bu ön elemeyi geçmemiz gerekiyor. Sürem 17 Haziran’da bitti. Hepimiz fizik ve mental olarak oldukça yıprandı ve yoruldu. Ekip 17 Temmuz’da toplanacak. 3 hafta hazırlık sonrasında 1 hafta turnuva. Burada mühim olan her insanın bu mantelite ile Ulusal Takıma gelip yaz döneminde 1 ayını buraya ayırması. Ben 2 ay dinlence yapmıyorum, 3 hafta yapıyorum. Bazıları 4-5 ay dinlence yapmayacaklar, 3 ay dinlence yapacaklar. Bunun 1 ayını Ulusal Ekip’a ayıracaklar. Bunu yapamıyorsak, o süre ‘Ben Ulusal Ekip antrenörü, Ulusal Ekip sporcusu olmaktan gurur duyuyorum. Ülkem için her şeyi yapıyorum’ diyemezsin. Yapmak lazım. Benim beklentim bu yönde. Kadroyu açıkladık. Avrupa, Türkiye ve NBA’de oynayan en iyi oyuncuları çağrı ettik. Onlarla elemeleri geçip Olimpiyat’ta Türk bayrağını temsil etmek istiyoruz. Ondan sonrasında çeşitli bahaneler bulup affını isteyip gelmeyen olursa, onun açıklamasını kamuoyuna kendileri yapar artık. Basketbol Federasyonu da kurallar çerçevesinde tedbirlerini alır. Benim yükümlülüğüm en iyi kadroyu açıklamak, en iyi dereceyi elde etmek.”

‘ÇALHANOĞLU GELİYORSA BASKETBOLCULAR DA GELECEK’

“İyi bir jenerasyonumuz var. Avrupa Şampiyonası’nda mucize eseri kaybettiğimiz iki ekip final oynadı. Madalyayı kıl oranı kaçırdık. Bu şunu gösteriyor ki, tam kadro ile sahaya çıkarsak her şey olur. Olimpiyatta madalya da kovalarız. NBA oyuncularımız var. Bazıları ciddi katkılar veriyorlar. Ulusal Ekip bazında da bir şeyler yapmamız lazım. Yapamazsa ya da alıştırmacı beceriksizliğidir yapamamıştır, ya da oyuncularımız Ulusal Ekibi kaale almıyor anlamına gelir. Alıştırmacı mevzusu kolay. Değiştirirsin başka alıştırmacı gelir. Fakat mental olarak Türk oyuncuları Ulusal Ekip’a kıymet vermiyorlarsa bu büyük bir kayıptır. Ben bakıyorum, futbolda da, voleybolda da en iyiler, tüm yıldız tam kadro olarak ulusal takıma geliyorlar. Şampiyonlar Ligi’nde final oynayan Hakan Çalhanoğlu ve öteki Avrupa’da oynayan adlar geliyorsa, voleybolda tüm yıldızlar tam kadro olarak hazır halde bulunuyorsa, benim basketbolcum da gelip ulusal takımda oynayacak. Oynamıyorsa açıklamasını meydana getirecek. Bizim de bu bilinci aşılamamız lazım.”

‘BEYAZ SAYFA AÇTIK’

“Ömer Faruk genç bir oyuncu. Geçmişte hata yapmış olabilir. Biz her şeyi geride bıraktık. Beyaz bir sayfa açtık. Hedefimizde Olimpiyat’a gitmek var. En iyi kadromuzla savaşım etmemiz gerekiyor. Ömer Faruk da aday kadroda olacak. Fakat söylediğim şeklinde gelir mi, gelmez mi bilmiyorum. Türk basketbolu ondan oldukça şeyler bekliyor. Geçen yıl ona kızmamdaki en büyük sebeplerden bir tanesi kılpayı kaçan maçlarda bir destek olsa biz bir ihtimal Avrupa Şampiyonu olmuştuk.”

GÖKHAN GERMAN | Spor KralÖZEL