Luis Scola, FIBA Basketbol Dünya Kupası 2023'ün Global Elçisi oldu

Dünya Kupası’nda, 716 sayı ile tüm zamanların en oldukca sayı atan ikinci oyuncusu olan Scola, turnuvanın gerçek efsanelerinden biri. Bugüne dek 5 dünya kupasında yer aldı ve 41 maçta oynadı.

Japonya’daki 2006 Dünya Kupası’nda, Arjantin yarı finale yükselirken, Scola averaj 14,3 sayı ve yedi ribaund ile oynadı.

Türkiye’de düzenlenen 2010 Dünya Kupası’nda Scola en iyi performanslarından bazılarını sergiledi. Maç başına 27,1 sayı averajıyla turnuvanın en yüksek averajına haiz oldu. Scola’nın Son 16 Turu’nda Brezilya’ya karşı 37 sayı ve 9 ribaund ile oynadığı maçta ise Arjantin 93-89 galip geldi.

Scola Arjantin için önde gelen bir ışıktı. Arjantinli oyuncu 40 yaşlarında, yarı finalde Fransa’yı 80-66 yendikleri maçta 28 sayı, 13 ribaundluk performansıyla kariyerinde ikinci kez Dünya Kupası şampiyonluk maçında yer almasına destek olan Çin’deki 2019 etkinliğini domine etti. Scola bu performansıyla TISSOT En iyi Beş’ine seçildi.

Scola yalnız dünya kupalarında değil, beş Olimpiyat Oyunları turnuvasında da parladı.

Scola 2004 senesinde ülkesinin Atina’da Olimpiyat altın madalyasını kazanmasında mühim bir rol oynadı. 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları’nda bronz madalya kazanmıştır ve Londra’daki 2012 Olimpiyat Oyunları’nda yarı finalist oldu. 2016’da Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen bir sonraki yaz oyunlarında, açılış seremonisi esnasında Arjantin’in bayrak taşıyıcısı olarak vazife yapmış oldu. 2021’de oynanan Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda da yer edinen oyuncu, toplamda beş kez Olimpik sporcu oldu.

Scola ek olarak oldukca sayıda FIBA AmeriCup’ta oynadı ve dokuz kez podyuma çıktı. 2007, 2009, 2011 ve 2015’te Scola etkinlikte En Kıymetli Oyuncu seçildi.

Elçi olmasıyla ilgili görüşlerini belirten Scola, “Dünya Kupası Global Elçisi olmaktan ve bu yeni görevi üstlenmekten hakkaten onur duyuyorum. Arjantin’i daima temsil etmek, maçlardan ilkin ulusal marşı söylemek ve pek oldukca mükemmel oyuncu ve mükemmel koçlarla beraber oynamak istemişimdir. Devamlı turnuvaları kazanmak için yola çıktık fakat en önemlisi elimizden gelenin en iyisini yapmak, iyi rol model olmak ve ülkemiz için oynamaktı. Bu kadar mükemmel oyuncuyla altın jenerasyonun bir parçası olmak da benim için oldukca hususi bir edinim oldu. Görkemli galibiyetler aldık. Bazı hayal kırıklığı yaratan sonuçlar olsa da kaybettiğimizden oldukca daha fazlasını kazandık ve yol süresince birçok yaşam dersi aldık. Kim bilir en büyüğü, azim, beraberlik ve ortak bir vizyonla bir ekibin beklenenden fazlasını başarabilmesiydi. Gelecek yıl tüm oyuncular, tüm takımlar bu yaklaşımı benimserse, Filipinler, Japonya ve Endonezya’da unutulmaz bir Dünya Kupası olacak.” dedi.