Ergin Ataman: Amerikalı menajerle oyuncu pazarlığı yapmam

Türk basketbolunun mühim isimlerinden Ergin Ataman, Umut Avcı’nın sorularını cevapladı. A Ulusal Adam Basketbol Ekibi’nın tecrübeli başantrenörü, Ömer Faruk Yurtseven’in aday kadro davetini reddetmesine dair dikkat çeken ifadeler kullandı.

“GENCİZ AMA GÜÇLÜYÜZ”

Ergin Ataman, A Ulusal Basketbol Ekibi’nın Avrupa Şampiyonası’ndaki en genç takımlardan birisi olacağını söylemiş oldu. Tecrübeli başantrenör mevzuyla ilgili, “Yaş averajı 24 olan bu kadro doğal ki bir iki yıl sonrasında daha da kuvvetli olacaktır fakat şu anda da madalya kazanabileceğimize inanıyoruz. Bir ihtimal son yılların en sıkıntılı turnuvası olacak fakat biz oldukça iddialıyız” açıklamasını yapmış oldu. Ergin Ataman taraftarlardan destek istedi.

Anadolu Efes ile üst üste iki EuroLeague şampiyonluğu yaşadıktan sonrasında A Ulusal Adam Basketbol Ekibi’na madalya kazandırmak için kolları sıvayan Ergin Ataman, ümit verici açıklamalar yapmış oldu. Takımın gençliğini gerekçe göstererek, hedefi ileriki yıllara koymayacaklarını söyleyen başarı göstermiş isim, tüm ekibin başarıya inandığını ve tüm çalışmalarını kazanmak üstüne yaptıklarını söyledi…

İlk açıklamanızda ortaya büyük bir hedef koymuştunuz ve bu aslına bakarsak bir mesajdı. Ekibi topladığınızda bu hedefe ne kadar inanmış bir oyuncu grubuyla karşılaştınız?

Şu anda herkesi oldukça motive ve bir hedef doğrultusunda çalışmanın bilincinde görüyorum tüm ekibimizi. Hepimiz en iyisini halletmeye çalışıyor ve onlarla konuştuğumda da Avrupa Şampiyonası’nda madalya alabileceğimize inandıklarını anlıyorum. Kısaca bu hedefin oldukça uzağında değiliz fakat şunu da belirtmek lazım; bizim şeklinde 5-6 ekip daha, kim bilir daha fazlası, mutlak madalya hedefiyle şampiyonaya geliyor. Oldukca kuvvetli kadrolar topladı tüm ülkeler, son yılların en sert ve kaliteli Avrupa Şampiyonası olacak şeklinde duruyor. 

Hazırlık maçları da başladı. Slovenya maçı mühim bir göstergeydi. Larkin olmamasına karşın hücumda oldukça etkili gözüktük fakat savunmada da hatalar vardı. Bu maçlardaki performans sizi doygunluk etti mi?

Şu anda hazır değiliz. Yüzde 50 ile oynuyoruz. Larkin’in takıma iştirak etmesi da mühim bir unsur olacak ve hücuma daha da çeşitlilik katacak. Slovenya maçında süratli atak savunmasında sıkıntımız bulunduğunu gördük. Bu da birazcık da hücumdan kaynaklandı. Meydana getirilen top kayıpları sonrası ya da atılan basketler sonrasında tek pasla yediğimiz sayılar bizim dengemizi bozdu. Yarı saha savunmasını ise iyi yaptığımızı düşünüyorum. O eksikler de zaman içinde oturacak. Bir de hazırlık maçlarında biz tamamen kendi oyunumuzu yerleştirmeye, bir taraftan da kadroyu belirlemeye çalışıyoruz. Tecrübe etme-yanılma yapıyoruz. Evet maçların son periyotlarını kazanmaya oynuyoruz fakat oraya gelinceye kadar da hangi oyuncuyu nasıl kullanabileceğimizi görmeye çalışıyoruz. Rakip analizi yapmıyoruz. Taktiksel bir müdafa kullanmıyoruz. O yüzden ben kadro tamamen belli olup rakip analizine başladığımızda daha iyi müdafa yapacağımı düşünüyorum.  

Geçtiğimiz günlerde aday kadrodan iki oyun kurucu Berk ve Kartal’ı çıkardınız. Şu anda net bir oyun kurucumuz yok şeklinde. Buğrahan ve Doğuş sürem içinde bu pozisyonu oynadılar fakat baskıya karşı da top kaybı yapabilen adlar. Bu durum sorun yaratmaz mı?

Oyun sistemimizde Larkin’i guard olarak kullanacağız. Bunu kendisiyle de konuştum. Efes’te Micic’le 1-2 pozisyonunu paylaşıyorlar fakat burada direk 1 numara olarak oynayacağı için onun yanında kullanacağımız oyuncuları birazcık daha savunmacı ve birazcık daha skora yönelik adlar olmasını düşündük. Bu yüzden tam 1 numara olan Berk ve Kartal’a bu kadroda yer veremeyeceğimizi düşündük. Buğrahan’dan yada Şemhus’dan caymak yerine birazcık daha atak ağırlıklı ve Larkin’le beraber oynayabilecek bir oyun kurucu olsun istedik. Burada Furkan Korkmaz’ı da deniyoruz. Geçen yıl NBA’de kendi takımında da 20 maç civarında oyun kurucu oynadı. Berk-Larkin ya da Kartal-Larkin ikilileriyle oynamamız fizyolojik açıdan biri oldukça zorlardı. Bu yüzden bu şekilde bir karar verdik.  

Sizin öne çıkan özelliğiniz yıldızları bir arada kullanabilme becerisi. Efes’te Larkin-Micic ikilisinde bunu gördük. Şimdi burada Larkin-Cedi ve Furkan şeklinde üç top kullanıcı olacak. Alperen ve Sertaç şeklinde uzunlar da top kullanmak isteyecek, buradaki dağılımı nasıl yapacaksınız?

Tüm takımlarda bu var. Şampiyonluğa oynayan takımların ekibine baktığımızda her takımda 3-4 tane oldukça dominant, skor gücü yüksek isim var. Onun için biz oyun düzenlerini iyi kurgulayıp, maçın içinde top paylaşımını iyi yapmış olup, o anda hangi oyuncu daha formdaysa ve rahatsa topu ona kullandırıp, öteki oyuncuları destek oyuncu şeklinde görevlendirip bir sistem belirleyeceğiz. İç-dış dengesini oturtmamız gerekecek. Alperen şeklinde sırtı dönük oynayabilen bir ismimiz var. Melih şeklinde bir şutörümüz var, perde çıkışlarında ona şut yaratmamız gerekecek. Onuralp ve Şehmus maçın içinde dinanizm katabilen oyuncular, Sertaç aslına bakarsanız benim sistemim içinde oldukça mühim bir oyuncu. Bu yüzden ben aslına bakarsanız bu kadronun madalya hedefinin olacağını ısrarla söylüyorum. Bu oyuncuları iyi kurgulabilmek bizim görevimiz. Doğal ki onların da kimin ne yaptığından oldukça maçı kazanmaya odaklanması gerek. Bunu Anadolu Efes’te başardık. Esasen bir oyuncunun öne çıkmasıyla bir ihtimal orta derslik maçları kazanırsınız fakat üst düzey rakiplere karşı kazanmak için bizim tüm oyuncularımızın katkısına ihtiyacımız olacak.  

Burada sizin hakkınızı da vermek gerek. Rakipler bizim hakkımızda konuşurken, söze hep üst düzey bir antrenöre haiz Türkiye diye söze başlıyor. Kısaca madalya hedefi oyuncular kadar sizin de son yıllarda başardıklarınızla ilgili gözüküyor. Bu sizin üzerinizde ‘kaybedersek’ baskısı yaratıyor mu?

Spor bu. Orada 24 ekip savaşacak, 3 tanesi madalya alacak. Sonuçta başarısızlıktan korkarsak bu işi yapmamak gerek. Öyleki olsa benim üst üste iki Euroleague şampiyonluğunu cebime koyup, Ege sahillerinde yatıyor olmam gerekirdi. Bence başarısızlık korkusu yok fakat beklentiyi karşılayabilme sorumluluğu var. Buna başarmak için çalışacağız fakat yapamayabiliriz de…  

Öyleki olsa da genç bir takımız fakat… İlerisi için sağlam bir temel atıldı galiba…

Kesinlikle. 24 yaş averajına haiz bir takımız. Yakında açıklanır kadrolar ve bizlerden genç kaç ekip olacak göreceğiz. Önümüzdeki 4-5 senenin takımına sahibiz. Fakat bu ekip oldukça genç, bu ekip 29 yaş averajına erişince şampiyon oluruz şeklinde bir şeyin arkasına da sığınmak istemiyorum. Bu ekip şu anda da iyi. Doğal ki seneler geçtikçe daha iyi olacak fakat şu anda da bu takımın hedeflere ulaşacak gücü var.  

“YABANCI KURALI DEĞİŞMELİ”

Onuralp şeklinde Şehmus şeklinde adların sürem içinde oynadıkları için ulusal takıma daha hazır geldiklerini gördük. Türk oyuncuların daha çok oynaması mevzusunda sizin TBF’ye sunduğunuz tavsiyeler var mı?

“Şu anda oldukça geç. Kulüpler Birliği ile toplantılar yapılmış oldu. Bu mevzuda benim Federasyona bir sitemim var. Ben A Ulusal Ekip ‘ın başına yeni geldim. Oldukca yoğun bir sezonun peşinden geldim ve oldukça fazla müdahalede bulunamadım. Fakat bence Türk oyuncuların durumları konuşulacaksa en başta A Ulusal Ekip antrenörünün görüşü alınmalıydı. Ondan sonrasında o görüşü değerlendirecek olan doğal ki TBF Yönetim Kurulu’dur fakat benim görüşüm alınmadı. Birazcık sitemkarım fakat birazcık da Euroleague Final Four, Türkiye finalleri derken yaşanmış olan ritmde anlayabiliyorum. Bana gore bu evlatların takımlarında daha çok oynayacakları modellerin ne olursa olsun uygulanması lazım. Geçmişte bu uygulandı ve o dönemde oldukça mühim yıldızlarımızın yetiştiğini, hem NBA ve Avrupa’da oynadıklarını hem de ulusal takıma madalyalar kazandırdıklarını gördük. Avrupa Kupaları’nda global bir savaşım var ve takımların 6-7 yabancı oynatması düzgüsel. Fakat kendi ligimizde 5 yabancılı takımlarda bile o 5 yabancının 38 dakika sahada kalması, Türk oyuncuların sürelerinin oldukça azca olması anlam ifade etmeyen. Sahaya 12 kişilik kadroda kaç yabancının bulunması mühim değil. 6 olsun, 7 olsun fakat sahada olan beşlerde 1 ya da 2 Türk oyuncu bulunursa o süre Türk basketbolu yarar sağlar. “

Kısaca siz son iki sezonun Euroleague şampiyonu olarak 3+2 ya da 4+1 kuralı olmalı diyorsunuz…

“Kesinlikle. Bundan dolayı ben Gençler Ligi’nden A Ulusal Takımımız’a oyuncu yetişeceğini düşünmüyorum. Şu anda Avrupa ikincisi U 18 Ulusal Takımımız’dan hangi oyuncuyu A Ulusal Ekip’a alabiliriz! Fakat geçmişte Hidayet şeklinde, Ömer şeklinde, Hüseyin şeklinde adlar 18 yaşlarında A Ulusal Ekip’a girdiler. Bundan dolayı kendi takımlarında oynayabiliyorlardı. “

“GELİP ÖZÜR DİLERSE YARIN KADROYA ALIRIM”

Ömer Faruk mevzusunda açıklamayı siz yaptınız. Oyuncu açıklamasında ulusal takıma izinsiz katılmadığı haberlerini yalanlıyor fakat siz de teknik ekibinizin kendisine ulaşamadığını söylüyorsunuz.

“Karşılıklı konuşularak alınan bir karar yok burada. Oyuncunun menajeri Miami’de kalması icap ettiğini ve kendi profesyonelliği için bu şampiyonada oynamayacağını net olarak belirtti. Bu sistem içinde Ömer’in yeri ne olur diye de konuşulmadı. Kaldı ki bu sistemde Ömer’in yeri oldukça önemliydi. İngiltere maçı farklıydı. Fakat şu anda Larkin, Furkan ve Cedi şeklinde üç silahşörün olduğu bir kadroda, pota altını karartacak atlet bir isim bizim 1 numaralı uzunumuz olabilirdi. Fakat bu tarz şeyleri konuşamadık bile. Biz kadroyu açıkladık, o süre bir haber geldi. Ben bunu asla beklemiyordum bile, yoksa daha ilkin konuşup, ona rolünü anlatıp, ikna etmeyi deneyebilirdik. O denli düzgüsel ilerliyordu ki her şey. Sürem içinde Mehmet Okur onunla ilgileniyordu, konuşuluyordu ve bana gelen haberler hep büyük bir keyifle oynayacağı yönündeydi. Oynamayacağı haberi ulaştıktan sonra benim kızdığım onunla temas edememek oldu. Destek antrenörlerimiz Mehmet Okur ve Hakan Demir’e ısrarla siz konuşun ilkin sonrasında beni konuşturum dedim fakat ne mesajlara ne aramalara cevap verdi. Ben gidip Amerikalı menajerle hiçbir şekilde oyuncu pazarlığı yapmam.  “

Kim bilir gençliğinden dolayı bir açık kapı bıraktınız fakat…

“Kapıyı tamamen kapatma fikrinde değilim. Bu şampiyonada bile benim kapım açık. Gelir özür diler, ‘menajerim beni etkiledi fakat bu takımın bana ihtiyacı bulunduğunun farkındayım, ben geliyorum’ desin, yarın onu ekibe alırım. Bundan dolayı bu çocuk, İngiltere maçında fedakarlık yapmış olup oynadı, o maçta kurallar gereği oynamayabilirdi fakat bizimle oldu. Sonrasında ne oldu onu anlayamadım. Benim bu kadar iyi niyetli davranışıma karşı tamamen vurdumduymaz davranıp, ‘Benim için Miami daha mühim. Ben istediğimde gelip oynarım derse de o kapı kapanır. Canı istediğinde gelip oynayamaz. “

Geniş kadroda Wilbekin’i de açıkladınız. Bu Kanada öncesinde yaşanmış olan şanssızlık benzeri bir durum halinde alınan önlem mi?

Bu takımda 1 senedir aslına bakarsanız Larkin tercih edildi ve takıma monte edildi. Wilbekin, Maccabi’deyken, Larkin’de sorun olsa da kulübü yollamıyordu, tıpkı Sertaç’a Barcelona’nın izin vermemesi şeklinde. Sadece artık Wilbekin de Türkiye’de ve Türk statüsünde oynayacak, daha ilkin ulusal formayı da giydi. O yüzden biz ekibe yazdık ve şu anda Avrupa Şampiyonası’nın 24 kişilik kadrosunda da var. Tanrı korusun, Larkin bir şanssızlık yaşar, oynayamaz ki geçen yıl bunu gördük… Wilbekin de Avrupa’daki en iyi oyun kuruculardan biri. Bunu tartışmak bile anlam ifade etmeyen. Bu yüzden bir sorun yaşamamız durumunda derhal kendisini kadromuza dahil ederiz. Bu gerek bu zamanda, gerekse de sürem içinde oynanacak Dünya Kupası elemelerinde bizim için bir güvence.

“İlgi yetersiz”

Kamuoyunun ilgisini yaratacak olan basındır. Basının ilgisini yetersiz buluyorum. Şimdi futbol ligi de başladı, onun peşinden hepimiz gidiyor. Euroleague olduğunda Efes ve Fenerbahçe birazcık daha konuşuluyor fakat ulusal ekip senelerdir üvey evlat şeklinde olmuş. Basında o coşku olmayınca bu kamuoyuna da yansıyor ve o süre ben insanları ateşlemeye çalışıyorum fakat her şeyi de ben yapamam. Bu Türkiye’nin ekibi. Türkiye’nin 2. spor branşının ulusal ekibi ve bu ekip Avrupa Şampiyonası’na soyunmuş, görmezden geliniyor. İtalya’da 9-10 gün kamp yapıyoruz, bir şahıs yok yanımızda. Sonrasında oyuncu gelmediğinde kızıyoruz fakat o oyunculara olayın büyüklüğünü göstermesi ihtiyaç duyulan de bizleriz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz