Enis Bardhi, takımın başarı göstermiş olacağına inandığını belirterek, “Aslına bakarsak doğal ki maç kaybettiğinizde düzgüsel olarak fazlaca üzülüyorsunuz. Ikimiz de bu üzüntüyü yaşıyoruz tüm ekip arkadaşlarımızla birlikte. Fenerbahçe maçına dönecek olursak, maçın ne kadar mühim bulunduğunu, taraftarlar için neler ifade ettiğini ve taraftarların bu maçı ne kadar kazanmak istediğinin bilincindeydik. Ikimiz de fazlaca iyi bir maç çıkararak o maçı kazandık. Sonrasında bizim için mühim olan devam edebilmekti fakat maalesef Fatih Karagümrük müsabakasını kaybettik. Kaybetmenin hüznünü yaşıyoruz, kazanarak devam etmek bizim için fazlaca önemliydi. Bazı cephelerde kimi zaman kaybedebilirsiniz fakat cenk devam ediyor bunu cenk olarak nitelendirirsek. Futbol size yeni fırsatlar tanıyor. Önümüzde fazlaca güzel fırsatlar var. Bu fırsatları değerlendirebilirsek eğer yeniden o mücadelenin içine girip fazlaca başarı göstermiş olacağımıza inanıyorum” dedi.
“TRABZONSPOR BÜYÜK BİR TAKIM”
Vazife verildiği takdirde elinden gelenin en iyisini halletmeye çalışacağını söyleyen Bardhi, “İki lig içinde bakacak olursak, oynadığımız takımları değerlendirecek olursak aslına bakarsak fazlaca fark bulunduğunu düşünmüyorum. Trabzonspor büyük bir ekip. Futbol oynamak isteyen, oyuncuların kalitesi yüksek bir ekip, maçları domine etmek isteyen bir ekip. İki lig içinde ekip özeline bakmış olduğunuzda fazlaca fark göremiyorum. Benim daha fazlaca tercih ettiğim pozisyon orta saha sadece benim en fazlaca tercih ettiğim şey sahada olmak. Dolayısıyla sahada olabildiğim her anda, takıma katkı verebileceğim her anda ve hocamın beni görevlendirdiği herhangi bir noktada takımıma katkı verebilmekten dolayı mutlu olurum. Sormuş olacaktır olursanız doğal ki orta sahada oynamak isterim. Hocamın beni nerede oynatırsa da takıma yararlı olacaksam elimden gelenin en iyisini halletmeye çalışırım” ifadelerine yer verdi.
“BU SENE DEPLASMANLAR ZOR”
Bardhi, deplasman maçlarının geçen seneki maçlara bakılırsa güçlük derecesinin daha da yüksek bulunduğunu belirterek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Geçen sürem ben burada değildim bir ihtimal, o nedenle iki sezonu karşılaştırmak doğru olmayabilir. Takıma katılan yeni oyuncular oldu, takımdan ayrılan arkadaşlarımız oldu. Dolayısıyla değişimler yaşandı. Bu tür sıkıntıların yaşanmasını da düzgüsel olarak görüyorum açıkçası. Mesela ilk buraya geldiğimizde Avrupa’dan değişik bir ligden geliyorsunuz, burayı tam anlamıyla tanımıyorsunuz, burayı tanımak ve adaptasyonu tam sağlayabilmek adına belli bir süreye ihtiyacınız var bilhassa ilk günlerde. Dolayısıyla bu değişiklik birazcık sancılı olabiliyor bazı zamanlarda. Bu yıl maça çıktığınızda artık son şampiyon olarak maça çıkıyorsunuz ve bilhassa deplasman maçlarında rakipleriniz şampiyona karşı oynuyor, rakipleriniz elinden geleni vermeye kendini en iyi şekilde kendini göstermeye çalışıyorlar. O nedenle geçen seneki deplasman maçlarıyla bu seneki deplasman maçlarında farklılık olabileceğini düşünüyorum.”
“ÖNEMLİ BİR REKABET VAR”
Yıldız oyuncu, daima kendini geliştirmeye çalıştığının altını çizerek, “Futbolun fazlaca değiştiğini söyleyebilirim. Futbolda tüm pozisyonlarda rekabet devasa yükseklikte düzeyde. Oyuncuların kalitesi birbirine yakın kalitelerde, bizim takımımızda orta sahasında mühim bir rekabet var. Ekip arkadaşlarımız adına mühim bir halde. Ben her idmana çıktığımda dünden daha iyi olmaya, kendi oyunumu geliştirmeye ve daima daha iyisini yapabilmeye çalışan bir oyuncuyum. Benim anım ulaştığında de sahaya çıkıp takıma yararlı olmaya çalışıyorum. İlk geldiğimde de şu anda da kendimi iyi hissediyorum. Gelir gelmez insanların ekibi ne kadar sevdiğini ve haiz çıktığını gördüm. Ben de o an ulaştığında, beni bekleyen fırsat ulaştığında elimden gelenin en iyisini halletmeye ve takıma yararlı olmaya çalışan bir oyuncuyum. Devamlı bu şekilde oldum aslına bakarsak” cümlelerine yer verdi.
“FUTBOLDA SON YOKTUR”
Orta sahada oynayabilme adına bir rekabet bulunduğunu belirten Bardhi, şu ifadelere yer verdi: “Orta sahada fazlaca kaliteli arkadaşlarımız var. Bakasetas, Abdülkadir Yaşam, Marek Hamsik, Siopis… Birçok arkadaşımız, orta sahada oynayanlar fazlaca kaliteli oyuncular. Onlar benim ekip dostlarım, savaşım ettiğim adlar değil. Doğal ki oynayabilmek adına bir rekabet var. Hepimiz kendisinin en iyisini halletmeye ve o sahada olabilmeye çalışıyor. Fakat savaşım bizim kendimizle olan mücadelemiz. Oldukça kaliteli arkadaşlarımızın bulunduğunu söylemiştim. Ben de arkadaşlarımdan öğrenmeye çalışıyorum. Takımın genel kalitesi ne kadar yüksekse siz de bir şeyler öğrenebiliyorsunuz. Benim kafamdaki fikir hep bu şekilde. Bundan önceki günden daha iyi olabilmek ve futbolun hiçbir süre limitini olmadığı düşüncesi… Futbolda bir son yoktur. Devamlı daha iyi olabilirsiniz. Ben de dünden daha iyi bir futbolcu olmaya çalışıyorum.”
“İDOLÜM MESSİ”
Bardhi, Messi’nin Dünya Kupası’nı kazanmasından dolayı mutluluk duyduğunu dile getirerek, “İdolüm Messi. Messi’den dolayı da Arjantin’i destekliyordum Dünya Kupası’nda. Bence dünyanın en iyi oyuncusu o. Tamamlanmamış olan tek şey onda Dünya Kupası’ydı. Herkesten daha çok hak ediyordu. Onun kazanması dolayısıyla bende kendimi fazlaca mutlu hissediyorum” görüşlerine yer verdi.
“5 DİL BİLİYORUM”
Birçok dili öğrenmeye çalıştığını söyleyen oyuncu “5 dil biliyorum. Türkçe’yi de katarsak 6 olacak. Ben anlıyorum fakat konuşamıyorum. İspanyolca, İngilizce, Makedonca benzer biçimde birçok dil biliyorum ve hepsini öğrenmeye çalışıyorum” dedi.
Bardhi, son olarak Trabzon’a ulaşmadan önce insanların 24 saat futbol ile yaşadıklarına inanmadığını sadece gördükten sonrasında her insanın futbol ile iç içe bulunduğunu söyleyerek sözlerini şu şekilde tamamladı: “Kendimi burada fazlaca iyi hissediyorum. Buraya geldiğim ilk anda bana şunu söylemişlerdi. Bu kent 24 saat futbolla yaşıyor demişlerdi fakat ben buna inanmamış bunu fazlaca mümkün görmemiştim. Dışarı çıktığınızda, insanlarla konuştuğunuzda her insanın futbolu ne kadar iyi bildiğini her insanın futbolu ne kadar iyi yorumladığını ve bunun bir parçası olmak istediğini görebiliyorsunuz. Kent aslına bakarsan takımın almış olduğu neticelerle birlikte yaşıyor. Şehirdeki insanoğlunun mutluluğu ya da mutsuzluğu takımın almış olduğu sonuçlara bağlı. Ben de aslına bakarsak buradan fazlaca uzakta yaşayan biri değilim evim de buraya yakın olduğundan kendimi buraya yakın hissediyorum. Bu yüzden uyarlama sürecim kısa oldu.”