Beşiktaş’ın Türkiye Kupası zaferi, spor basınında bu şekilde yorumlandı:
Mehmet Demirkol (Fanatik): Unutulmaz bir zafer
Hatay’dan 6 gol yedikten sonrasında 15 maç 1’den fazla gol yemeyip, yarı finale çıktıktan sonrasında 11 maçta yalnız 2 maç kazanabilen bir ekip için final oynamak bu dengede zordu. Ne baskı ne müdafa yapabildiler. Bu dağınıklıkta, 3 maçtır yaşamış olduğu stresten kurtulan Beşiktaş’ın oldukca avantajlı olduğu kesindi. Şampiyon bunu orta derece fakat rahat bir oyunla değerlendirdi. Bu sürem da duble… Unutulmaz bir zafer oldu.
Bilal Meşe (Milliyet): Başka kupa var mı!
Helal olsun Sergen Yalçın ve ekibine, sezonu iki kupayla kapattı, emin olun başka kupa da olsa, onu da müzesine taşırdı. Normal olarak bir de Beşiktaş Hanım Futbol Ekibi var, onlar da şampiyon oldular, Devler Ligi biletini aldılar. Şu demek oluyor ki, üç kupalı Kartal’dan söz ediyoruz, işte başarı budur, hepimiz saygı duyacak, şapka çıkaracak. Sergen Yalçın bu sezonki başarılarıyla bir ilke imza attı, kariyerine iki kupa ekledi, tarihe geçti.
Cem Dizdar ( Fanatik): Takdir etmeyip ne yapılır?
Sergen Yalçın yönetimindeki Beşiktaş, dar fakat verimli kullanılan ekibiyle aynı statta üç gün arayla iki kupa birden kaldırdı. Takdir etmeyip de ne yapar insan? Bu darlıkta, bu bütçeyle, bu kadar sorun ve küresel güçlük içinde Beşiktaş’ın yaptıkları futbolun bizim ülkede bu şekilde de organize edilebileceğini göstermesi açısından da hususi bir örnek oluşturdu.
Ali Ece (Fanatik): Sergen’in hakkı Sergen’e
Kimse benim şeklinde düşünmek zorunda da değil fakat hepimiz düşünmek zorunda: Sürem başlangıcında Beşiktaş’ın ilk 5’e dahi giremeyeceğini iddia edip çifte kupa başarısını takdir edenlere sakın kızmayın, onlar objektif şekilde Sezar’ın hakkını Sezar’a teslim etmek deyimindeki şeklinde Sergen’in hakkını Sergen’e teslim ediyorlar!
