Galatasaray Başkan Talibi Metin Öztürk, D Smart’da Serhan Türk’ün sorularını yanıtladı. Başarıya ulaşmış iş insanı, Sarı-kırmızılılar ve Türk futbolunun gündeminde yer edinen mevzularla ilgili olarak birbirinden çarpıcı açıklamalara imza attı. İşte Öztürk’ün o sözleri:
“HER ŞEYİMİZ HAZIR!”
“Ortalama iki senedir seçime hazırlanıyoruz. Onun için her şeyimiz hazır. Bildiğiniz gibi, ilkin 26 Aralık’ta bir erken seçim açıklaması yapılmıştı. Bunu bir baskın seçim olarak değerlendirmiştik. 192 imzayı üç günde hazırlamıştık. Bu sefer de 200 imzayı bir günde hazırladık. Seçime hazırız. Biz bugün teslim etmeyi planlıyorduk. Sadece kulüpte bunu teslim alacak kişiler sadece salı günü için izin alabilmişler. Bildiğiniz gibi, Galatasaray’da yüksek seçim kurulu Divan Kurulu’dur. Divan Başkanlığına vekalet eden Aykut Alp Bey ile görüştük. Salı günü 10:00’da 200’ü aşkın imzayı teslim edeceğiz.
“EKİP OLARAK DA, PROJELERLE DE HAZIRIZ”
Tüm ekibimiz hazır. Sevgili başkanımız Sayın Mustafa Cengiz, 2018 Ocak ayında seçildiklerinde % 40 hazır olduklarını söylemişti. Seçim Mayıs’a kalsaydı bir ihtimal başkaları da hazır olabilecekti. Bir ihtimal şu anki başkanımız değil, başka biri seçilecekti fakat bir hazırlık süreci olacaktı. Bu olmayınca da şu anki sıkıntıları yaşıyorsunuz. Onun için biz iki yıla yakın zamandır hazırlanıyoruz ve gerek ekip gerek ekonomik gerekse de projelerle hazırız.
“GALATASARAY, DALLAS DİZİSİNE DÖNDÜ”
Galatasaray’ın en önemlisi sıkıntısı ve bizim üç yıl içinde taşları yerine oturtacağımız mevzu yapınak ayarları, doğrusu kurumsallaşmadır. Artık ben gazete alıp okumak istemiyorum. Eskiden sabah uyandığımda beş-altı gazete masamda olurdu. Spor sayfasında Galatasaray haberlerini okuyarak ilerlerdim. Son dönemlerde yaşanmış olan süreç hepimizin canını sıkıyor. Yandaş, hoca, başkan, medya… Hepsi bir şeyler diyor. Eskiden Dallas dizisi vardı. Galatasaray’daki işler son dönemlerde bu duruma geldi. Bunu yaratanların utanıp utanmadığını bilmiyorum fakat biz Galatasaray üyeleri olarak utanıyoruz. İnşallah bu da bu salgın şeklinde 100 senede bir olacak bir şeydir. İnşallah 100 yıl daha Galatasaray’ın başına bu şekilde bir virüs, hastalık ya da sorun gelmeyecek.
“GALATASARAY’I BÜYÜTMEK, HESAP KİTAP YAPMAKTAN GEÇER”
Biz aslına bakarsan ekonomik programımızı hazırladık. Galatasaray’ın bu borçlardan nasıl kurtulacağını biliyoruz. Bafetimbi Gomis’ten Radamel Falcao’ya giden süreç iyi yönetilseydi 50 milyon Euro çöpe gitmezdi. Bunu bir buçuk yıl ilkin divan kurulu toplantısında söyledim. İnsanlar işlerine gösterdikleri özenin yarısını Galatasaray’ı yönetirken gösterseler Galatasaray’ın hiçbirimizin parasına ihtiyacı olmaz, yalnızca iyi yönetilmeye ihtiyacı olur. Genel kurulda üyelerin de eşe dosta ya da derslik arkadaşına oy vermekten uzak kalması gerekiyor. Birazcık projelere ve ekibe baksalar Galatasaray’ın geleceğini kurtarırlar. Kurtaramazlarsa da Manchester City ve Paris Saint Germain benzeri bir iyelik sistemine doğru gideriz. Aslına bakarsan şu an iş oraya doğru da gidiyor. Zira seçime girdiğimiz derneğin Sportif A.Ş.’deki hisseleri % 50 seviyesinde. Azca bir şey kalmış. Aslına bakarsan yönetimler azca daha fena yönetirlerse oy kullanmaya gitmemize gerek kalmayacak.
“BİZ KAZANACAĞIMIZDAN EMİNİZ”
Seçimlerde oldukca aday olması, aslen oldukca sayıda proje demek. Biz seçimi kazanacağımıza eminiz. Onun için keşke bu seçimde altı-yedi aday çıksa da ikimiz de hepsinin seçim sonrası kapısını çalıp bahsettikleri projeler hakkında destek istesek. İnşallah onların projeleri Sayın Mustafa Cengiz’in Sancaktepe projesine benzemez. Kendisi orada yeni Riva’lar oluşturacağını söylemiş oldu. Bilmiyorum, kendisi bir ihtimal kişisel bir mülk almış olabilir fakat ben Galatasaray’ın tapu kaydında Sancaktepe şeklinde bir yer hatırlamıyorum.”
“SELFIE YÜZÜNDEN 50 MİLYON EURO KAYBETTİK!”
“Bizim asla araştırmamıza gerek yok. Sayın Abdurrahim Albayrak her gün gazeteler vasıtasıyla ya da biz başkan adaylarını arayarak mali tabloların fena olduğu mesajlarını gönderiyor. Keşke bu kaynakları doğru kullansalardı da bizlere telefon açıp ‘200-300 milyonun yoksa gelme.’ demeselerdi. Şundan dolayı biz onların selfieleriyle buraya geldik. Onların selfieleri bizlere 50 milyon euro kaybettirdi. Demek ki onlar o selfieyi çektirmeseydi biz 300 milyon lirayı koymak yerine, bir ihtimal kasada 200 milyon lira bulacaktık.
“TİTANİK FANTEZİSİNE GEREK YOK”
Galatasaray’ı yönetmek için kurumsallık ve akıl gerekiyor. Seçim zamanlarında duygusallık ağır basıyor. Bizim kulübümüzün bildiğiniz şeklinde % 36’sı liselilerden oluşuyor. Onların aile fertleriyle birlikte bu oran % 50’ye ulaşıyor. Biz hep liseyi Galatasaray’ın bir kıymeti olarak gördük. Bir kültür yuvası, Galatasaray’ın bugünlere gelmesini elde eden yer ve Batı’ya oluşturulan pencere. Seçimlerde duygular hakim oluyor, projelere pek bakılmıyor. Bizim devreden bir dost var şu listede deyip ona oy veriyorlar. Güzel fakat o listedekiler Kemerburgaz’la ilgili ne meydana getirecek? Yıkılan adayla ilgili ne meydana getirecek? Florya için ne meydana getirecek? Futbolun bütçesini ne meydana getirecek? Hangi finansal enstrümanları kullanacak? Bunlara yanıt yok. Bir çok süre oyların kime verileceği lisenin bahçesinde kararlaştırılıyor. Birazcık gayriciddi bir durum yaşanıyor fakat Galatasaray bu durumu aşalı oldukca oldu. Kısaca uçurumun kenarında bir Titanik fantezisine gerek yok. Duygusal gözüküyor Titanik fantezisi fakat sonunda vapur batıyor. Ümit ederim Galatasaray batmayacak.”
“BORÇLARIN %60-70’İNİ TEMİZLEYECEĞİZ!”
“Bir hazırlıkla ya da bir parayla gelmezseniz hesaba kitaba bakmamışsınız anlamına gelir. Bizim hesabımıza gore kulübün Haziranda 200 milyon TL’ye ihtiyacı var. Şimdi aslen mühim olan parayı getirmek değil. Aslına bakarsan Bankalar Birliği, yalnız Galatasaray’a değil, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’a da bir mali disiplin getirdi. Aslına bakarsak bizim beceremediğimizi devlet yapmış oldu. Şundan dolayı Bankalar Birliğinin arkasında da devlet erki var. Bildiğiniz gibi, Spor Toto elinden geldiğince her insana destek olmaya çalışıyor. Devlette bankalar da baktı ki biz mali disiplini sağlayamıyoruz, sürekli o seçimden bu seçime, o futbolcudan bu futbolcuya doğru gidiyoruz, bir mali disiplin getirdi. Mühim olan bundan sonrasını ayağa kaldırmak. Parayı bulursunuz. Nitekim bundan önceki yönetimler de bulmuş. İşte Dursun Başkan da 20 milyon eurosunu koydu, dört-beş senede zor aldı. Önlemli olan kulüplerin yöneticilerinin paralarına gerekseme duymaması. Peki bu şekilde söyleyip de haziranda niye para koymayı planlıyorsunuz derseniz cevabı şudur: Siz Haziran ayında o parayı koymazsanız transferde zorlanırsınız. Bir oldukca futbolcunuzun özgür kalma ihtimali doğar. Yeni Ribery vakaları olmaması için o kasa kolaylığını yapmak zorundayız. Mühim olan sistemin kendi kendine yeter hale gelmesi. Şu anda üç internasyonal, iki de yerli firmayla stadın isim hakkı için konuşuyoruz. Yabancı şirketlerle olan prosedürler bile altı ay sürüyor. Şu anda sponsorlar, 2022 ve 2023’ün planlarını yapıyor. Bilin ki o planların içinde Galatasaray yok. Bunu biz getireceğiz. Bu görüşmeleri şimdiden yapıyoruz. Şundan dolayı seçildikten sonrasında yaparsak Aralık ayına yetişmez. Sağ olsun, Türk Telekom anlaşmasını bir buçuk yıl uzattı. Bunu icra eden yönetime ve Türk Telekom yöneticilerine de teşekkür ediyoruz. Kısaca bu yoklukta bir nevi bağış yapmışlar. Bu şekilde bir ortamda Türk Telekom şeklinde mühim bir markanın adını orada koruması büyük iş. Bunun altında imzası olan iki tarafa da teşekkür etmek lazım. Sponsor, bu işbirliğinden ticari bir geri dönüş bekler.
Mustafa Cengiz yönetimi, 2018 Ocak ayında erken bir seçimle geldi. Hazırlıksız oldukları için ekip içinde koordinasyonlu hareket edemediler. Mayıs ayında ekibin bir bölümünü değiştirdiler. Sonrasında yolda döküle döküle şu an üç şahıs kaldılar. Ekip emek vermesi oldukca mühim. Hedef yalnız seçim kazanmak olmamalı. Birinci üç yıl ikinci üç yıl nasıl yöneteceğinizi hesaplayarak bu ağır sorunları çözmek için 6 yılllık bir planla hedefe ilerleyeceksiniz. Şu an ortalama senelik 400 milyon lira faiz ödüyoruz. Stadın tüm koltuklarını satsanız bile 100 milyon lira gelir elde ediyorsunuz. Storelarınız para bassa yılda 20-30 milyon lira zor kazanırsınız. Her yıl şampiyon olup Şampiyonlar Ligi’ne gidemediğiniz takdirde bu faizi bile ödemeyemezsiniz.
“KULÜP KOVİD-19’A YAKALANMIŞ!”
“Galatasaray’ın önünde oldukca büyük problemler var fakat ben vakalara iyimser bakıyorum. Geçen gün bir arkadaşıma bazı pozitif yönde şeylerden bahsederken ‘Her şey günlük güneşlik. O yüzden altı-yedi aday var herhalde.’ dedi. Sonrasında sıkıntıları anlattığımda ‘İçimi kararttın. Her taraf kar kış kıyamet.’ dedi. Ben de arada ilkbaharın bulunduğunu söyledim. Bunu da biz getireceğiz. Yazı bir ihtimal getiremeyeceğiz fakat kulübün yaşamış olduğu kara kışı bitireceğiz. Kulübün finansallarını da Kovid-19’a benzetiyorum. İnşallah iyi yöneterek bunu hapşırığa çevireceğiz. Kulübü daha yaşanılabilir bir mali duruma getireceğiz. Bunu da şampiyonluk hedefinden kopmadan yapacağız.
“GÖREV SÜRENİZ BİTİNCE ŞAPKANIZI ALIR GİDERSİNİZ”
Yönetimin gitmesine bir iki hafta kala başkanımız plansız projesiz seçim hamleleri yapıyor. Sancaktepe’ye kazma vurmuş da mı Sayın Dursun Özbek zamanında meydana getirilen Kemerburgaz’a çit çekiyor? Sayın başkanımızın imgesel seçim hamlelerini yapmayı bırakması, hem kendi sağlığı hem de kulübün sağlığı açısından mühim. 29 Mayıs’ta kulübümüzü seçime götürsün. Şundan dolayı aldığımız duyumlara gore pandemiyi bahane ederek seçimleri Ekim ayına sarkıtacak. Bu durum Galatasaray’ın aleyhine. Hocanın kontratı bitti ve kendisi sıkıntılı. Futbolcu, yandaş ve üyeler de sıkıntılı. Bu şekilde bir ortamda vazife süreniz bittiğinde şapkanızı alıp gidersiniz.”
“KULÜBÜ HERKES TERK ETTİ”
Fatih Terim’in buz kovasının üstünde oturmuş olduğu fotoğrafı gördüm ve hakikaten üzüldüm. Fakat orada taraftara ya da futbolcuya ileti vermedi. Bir tek bu yönetime tepkisini gösterdi. Kendisi oldukca yalnız. Hoca, canı sıkılmış olduğu için rakip takımın başkanı ya da federasyonla uğraşmıyor. O da sahanın içinde kalmak istiyor. Fakat o denli yalnız ki. Bugün stada gittiğinizde kulüpte bir ihtimal başkanı, kim bilir genel sekreteri bulursunuz. Kısaca kulübe kimse uğramıyor. Başkan ısrarla bu koşulda kulübü yönetmeye çalışıyor. Bu kulübün bir ikinci başkanı var, o da Abdurrahim Bey. Başkan sıhhat sorunlarını gerekçe göstererek 2 ay ilkin çekilme etseydi kahraman olurdu. Abdurrahim Bey yılların yöneticisi. Yanında Yusuf Bey ve Kaan Bey var. Kendileri bizi hakikaten oldukca sıhhatli bir seçim sürecine götürürdü. Başkanımızın sağlığı hakikaten aday olmaya uygun değil. Burada üç yıl devam edecek büyük sorumluluklar taşıyan sıkıntılı bir görevden bahsediyoruz. Biz bir ağrı kesici aldığımızda bile dengemiz bozuluyor. Bu kadar sıhhat sorunları yaşarken ve kemoterapi görürken görevi bırakmalıydı. Kendisini biz hep sevgi ve saygıyla hatırlayacağız fakat çekilme etmesi bunu pekiştirecek.
“FALCAO’YA YILLIK SEKİZ MİLYON EURO BİZ AŞAR!”
“Biz, ekip olarak bir spor kulübünü yönetmeye hazırlanıyoruz. Fakat bunun ana omurgası futbol. Tüm dünya, şu an pandemi süreciyle birlikte büyük bir güçlük içinde. Ikimiz de kendi pandemimize yedi-sekiz yıl ilkin girdik. Ünal Aysal döneminde Galatasaray’ın iki şirketi birleştirildiğinde kasaya 100 milyon dolarlık bir para girdi. Aslına bakarsak bu, eski başkanımız Adnan Polat’ın döneminde süregelen ve Sayın Mehmet Helvacı’nın hukuki alt yapısını yapmış olduğu bir başarı hikayesi. Bir günde olan bir şey değil. Burada her ikisine de teşekkür ederim. Bunun meyvesini yiyecek de Ünal Aysal’a düştü. 100 milyon dolar geldi ve bizim de 104 milyon dolar banka borcumuz vardı. Bunu ödemek yerine biz o zamanki flaş transferleri yaptık. ‘Çilekler gelecek.’ dendi. O paralar gitti. Mali açıdan düzlüğe çıkmak için mühim bir fırsatı kaçırdık. O gün fena kullanılan kaynakların yarattığı sıkıntıları bugün daha oldukca hissediyoruz. Gelirlerin bu kadar daraldığı bir ortamda dünya yıldızı da olsa bir futbolcuya 8 milyon Euro ödemek bizim bütçemizi aşar ve ekip içindeki ekonomik dengeyi bozar. Kabul ediyorum, bir ihtimal o sakatlıklar olmasaydı bizlere onlarca defa şampiyonluklar yaşatacaktı. Sadece bu para Falcao’ya değil, bizlere oldukca. 4 bin TL gelirle her gün köfteciye gidemezsiniz. Hele de dört kişilik bir aileyseniz kıymayı alıp köfteyi evde yapacaksınız. Altyapıya, scout sistemine ağırlık vereceksiniz. Türkiye’de scoutingin kralı Fatih Hoca’dır. Fatih Hoca kimi sahneye çıkarsa derhal Fenerbahçe masaya oturur. Şundan dolayı onlar da Fatih hocanın o futbolcuyla boşuna ilgilenmediğini bilirler. İşte Sayın Emre Belözoğlu, Fenerbahçe’nin son üç senedeki altıncı hocası. Para var, istikrar yok. Niye? Şundan dolayı beceri, informasyon, yönetim yok. Şirket şeklinde yönetiyorlar. Biz bu şekilde yönetmeyeceğiz.
“FENERBAHÇE’NİN HADSİZLİĞİNE YOL AÇTILAR!”
Bildiğiniz gibi, şimdi saçma sapan bir 1959 öncesi çıkardılar. Tanrı’tan 1923 öncesi falan demiyorlar. “Papazın Çayırı’nda oynarken bilmiyorum ne yaptık.” falan… Aslına bakarsak hesaplar doğru yapılırsa onlar mahçup olur, o da ayrı mevzu. İstedikleri kadar Cola kupası yada Papazın Çayırı’nı saysınlar, bir yere varamazlar. Şundan dolayı bundan sonraki Galatasaray yönetimi tarihle, kurumsallıkla ve matematikle gelecek. Kimsenin hakkını yemeyecek ve kimseden haksız bir şey talep etmeyecek. Biz aslına bakarsan şampiyonlukları sahada kazandık, masada değil. Beşiktaş’ın masadan gelen iki şampiyonluğu var. O gün buna göz yumanlar, bugün Fenerbahçe’nin hadsiz taleplerine yol açmışlardır. Onun için biz Galatasaray’ın hakkını her alanda savunacak güçlü bir ekiple geliyoruz.
“FEDERASYONDA GÜÇ DENGESİ YARATMALIYIZ”
TFF’yi kulüplerin çatısı olarak görmek lazım. Her mevzuyu kendimize yontup kavga ortamında olmamalıyız. Biz seçime hazırlanırken yalnız finansa hazırlanmadık; biz Galatasaray’ın sorunlarını çözmek için komiteler oluşturduk. Her şubenin federasyonu için delegeler hazırladık. Federasyonlarda bir güç dengesi yaratmanız lazım.
“BİRLEŞME YOK!”
Sayın Eşref Hamamcıoğlu ekibiyle birleşme yok. Ben aynı şeyi 6 hafta ilkin Yeşilyurt Polat Otelde üyelerle yaptığım kahvaltı sonrası basın mensuplarına söyledim. Birleşmek size seçim kazandırır fakat bütünleşecek projeleriniz yoksa Galatasaray’ı ileriye götürmez. Aday olacak birilerini geçmek için başka bir adayla listeleri birleştirmeniz Galatasaraya bir yarar sağlamaz.
“MUSTAFA CENGİZ ZİHNİYETİ BİZİ ALLAK BULLAK ETTİ!”
“Aynı zihniyet devam edecek diyorlar; Mustafa Cengiz zihniyeti. O zihniyet bizi allak bullak etti. Galatasaray değerlerinden uzaklaştırdı. Köfteler dedi, mağara adamları dedi, demediğini bırakmadı. Fakat bunu oy verenler düşünsün. Hepimiz Dursun Özbek’e olan tepkisinden dolayı Mustafa Cengiz’e oy verdi. Şimdi bana da Sayın Eşref Hamamcıoğlu ile birleş baskısını yapanlar, Sayın Mustafa Cengiz’e oy verenler. Liseciler; Liseliler değil. Üye ayrımı icra eden liseciler minik bir topluluk; liseli üyelerin yüzde beşi. Galatasaray’ı aydınlığa Liseciler değil; Liseliler ve hepimiz elbirliği ile çıkaracağız. Bizlere sufle ettiler; Mustafa Cengiz’den kurtulmamız lazım, Siz bir araya gelin. Mustafa Cengiz 1200 kişiyi üye yapmış oldu, oldukca adaylı ortamda seçimi kazanır. 20 aylık çalışmalarımızı ve projelerimizi boş vermemizi, askerleri olmamızı teklif ettiler. Biz olamayacağını söyledik. Eşref Bey’e kapımız açık, derhal yarın ikinci başkanımız olarak almak isterim. Onun ekibinden oldukca sevdiğim kardeşlerim var.
“STADIMIZIN İSİM HAKKI KONUSUNDA PLANLARIMIZ VAR”
Ilk olarak devletimiz, kulüplerin kendi kendine yetemediği mali mevzularda büyük katkı sağlamış oldu. Bu katkı da kulüplerimizin batmasını engelledi. Bu finansal yapıda ayağa kalkmanın yolu, sihri bizim yönetimimizde var. Bizim stadımızın isim hakkı bu senenin aralık ayında bitiyor. Türk Telekom da dâhil, görüşme yapacağımız isim sponsor adayımızdan bununla beraber basketbol sahamızı da yapmasını istiyoruz. Stadımızın isim hakkını 3 senelik yapmak istedik. Fakat global markalar daha uzun soluklu gelmek istiyor. Biz yeni isim hakkı anlaşmasını 5 yılda tutmak istiyoruz.
“KEMERBURGAZ’A 4 ANTRENMAN SAHASI YAPACAĞIZ”
Kemerburgaz projesinin mimarı Sayın Dursun Özbek’tir. Florya artık yetmiyor. Biz 8 ayda Kemerburgaz’a 4 antrenman sahası yapacağız ve Avrupa standartlarının da üstünde olacak. Stadımızın zeminini 1 ay içinde yapacağız. Bu tesisler adale sakatlıklarının birçoğunu ortadan kaldıracak. Stadımızdaki sahada tekrar bataklık olmayacak. İstanbul’a yüz senenin karı yağsa, tufan çıksa, Galatasaray’ın sahası örnek gösterilecek. Florya’da bizlere ilişik olan 19 dönümlük yeri daha evvel genel kuruldan onay aldığımız şeklinde Emlak Konuta satacağız. Üst kullanım hakkı bizde olan 40 dönümde bu inşaat projesinin içinde olacak. Onun haricinde 2049 yılına kadar üst kullanımı bizde olan 22 dönümlük alan duracak. Orada Galatasaray bayrağını dalgalandırmaya devam edeceğiz. Stadın isim hakkı, Florya’nın Emlak Konuta satışı ile ortalama 1 milyar lirayı Galatasaray’ın kasasına sokacağız. Bu sayede banka borçlarımızın en azından yarısını kapatmış olacağız.
